Yeniçağ Gazetesi’nin bugünkü manşeti…

Gazetemizi okumak için tıklayınız…

VATANDAŞ KARANLIKTA ET KUYRUĞUNA GİRİYOR

Et ve Süt Kurumu’nun Beylikdüzü mağazası önünde vatandaşlar, belli ölçüde satılan eserleri alabilmek için 3 saat soğukta mağazanın açılmasını bekliyor.

Ekonomik kriz nedeniyle et fiyatlarındaki artış, piyasaya nazaran biraz daha ucuz eser satılan Et ve Süt Kurumu önünde gece karanlığında kuyruğu giren vatandaş sayısını da artırdı. İstanbul Beylikdüzü’nde bulunan Et ve Süt Kurumu satış mağazası önünde vatandaşlar, ucuz ete ulaşabilmek için her gün sabah saat 05.00 civarında karanlıkta kuyruğa giriyor. Bir kilo kıymanın 290 liradan satışa sunulduğu mağazada, her gün muhakkak ölçüde satış yapılıyor. Alışveriş yapmak isteyenler içeriye sıra numarasıyla ve kümeler halinde alıyor. Mağaza saat 8’de açılıyor lakin vatandaşlar sıra numarası alabilmek için sabahın erken saatlerinden itibaren mağaza önünde kuyruk oluşturuyor.

Soğuk havaya karşın mağaza önünde bekleyen vatandaşlar ortasında vakit zaman sıra tartışmaları da yaşanıyor. Karanlıkta kuyrukta bekleyen vatandaşlara mikrofon uzattı. Vatandaşlar şöyle konuştu:

70 yaşında, emekli bir vatandaş: Alacağım 1 kilo kıyma, öteki para mı var ki alayım? Kasaptan nasıl alayım 15 bin lira maaşla, o da yeni oldu daha artırımı da almadık. Allahtan mesken benim, kira olsa hiç gelemem. (Eskiden) para vardı, artık para yok. Geçim yok. Bir çorbayla, bir makarnayla çocukların karnını doyurmaya bakıyoruz.

Emekli bir vatandaş: 4’te, 5’te gelip et kuyruğuna giriyoruz. 5’ten beri kuyruktayız, diğer ne diyeyim. Geçinemiyoruz, geçinebilsek buraya gelir miyiz?

Müyesser Tokathoğlu: (Kasapların) yanından bile geçemiyoruz. Kasaplar kapattı, 1 tane kasabımız var Kavaklı’da. Belirliydi gelecek. Her şey her gün merdiven merdiven giderse. Evvelce geceleri etiket değişiyordu, artık güpegündüz gözümüze soka soka değiştiriyorlar. Her gün artırım mı olur her şeye. Pazarı ayıkla, manavı ayıkla, et kuyruğu bekle, emeklinin hali bu. Eski günleri arar olduk hepimiz.

Nazmi Aydın (Emekli): Emeklinin zahmeti. Ne yapacaksın, devamı geliyoruz. Düşünemiyorduk lakin… İşte hayat.

Amir Gültekin (Emekli): Haramidere’den geliyorum. Kıyma alıyorum. Kesim et alamıyorum, kıymetli. 1-1,5 kilo alıyorum, 10-15 gün gidiyor. Dışarıdan alamıyoruz, 500 lira kilosu kıymanın. Durum çok berbat. Emin ol bugünleri de arayacağız. Ben emekli olduğum vakit, borçlanıyordum konut alıyordum. Şimdi hayatta alamazsın. O günleri dört gözle arıyorum.