Yeniçağ Gazetesi: Et fiyatı artış oranında dünya şampiyonuyuz!
Yeniçağ Gazetesi’nin bugünkü manşeti…
Gazetemizi okumak için tıklayınız…
ET FİYATINDA DÜNYA REKORU KIRDIK: 5 YILDA %850 ARTIŞ
Hayvancılık dalının can çekişmesi, besicilerin maliyetlerdeki tırmanış nedeniyle havlu atması, ESK’nın canlı hayvan yanısıra, et ithal etmesi de fiyat artışına tahlil olmadı. Türkiye’de dana eti fiyatı son beş yılda 9,5 kat arttı. Meğer dünya genelinde bu artış son 60 yılda fakat 8,5 kat oldu. Dar gelirli vatandaş ete, kıymaya ulaşamaz noktaya geldi.
Maliyetlerdeki yükseliş, meraların hayvan otlamasına sınırlama getirilmesi besicilerin havlu atmasına neden oldu. Küçük aile işletmeleri birer ikişer kapatmaya başladı. Et fiyatları dünya rekoru kırdı, dar gelirli de et alamaz noktaya geldi.
Cumhuriyet Halk Partisi Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Konseyi’nde CHP Niğde Milletvekili Omer Fethi Gürer de TBMM Tarım Komitesi’nde yaptığı konuşmada, yapılan ithalatın hayvancılığa nasıl ziyan verdiğini, Türkiye ile dünya genelindeki et fiyatları ortasındaki farkı çarpıcı гаkamlarla ortaya koyarak, iktidarın tarım ve hayvancılık siyasetlerini sert sözlerle eleştirdi. CHP Niğde Milletvekili Gürer “Her Bakan değişikliğinde politika değişti. Siyaset değiştikten sonra 2010 yılından itibaren de denildi ki: Et ithal edeceğiz, hayvan ithal edeceğiz fakat üç yılda bitecek. Bir türlü o üç yıllar gelmedi. 10 milyon hayvan ithalatı bugüne kadar gerçekleşti ve 11 milyon dolar yurt dışına paramız gitti” diye konuştu.
CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko da konuşmasında, Türkiye’deki et fiyatlarının son beş yıl da fahiş formda arttığını belirterek şu tabirleri kullandı:
“Türkiye’de dana eti fiyatı son beş yılda 9,5 kat arttı. Halbuki dünya genelinde bu artış son 60 yılda fakat 8,5 kat oldu. Yani bizim 5 yılda yaşadığımız fiyat artışı, dünyanın 60 yılda yaşadığından fazla. Bugün Türkiye’de bir kilo dana eti neredeyse 20 dolar düzeyine ulaştı. Dünya ortalaması ise sırf 7 dolar. Bu tablo bize şunu gösteriyor. Et, artık Türkiye’de yalnızca zenginlerin tüketebildiği bir besin haline geldi. Marketlerde et reyonuna yaklaşan çocuklar annelerine ‘Anne bu ne?” diye sormaya başladı. Etin vitrinde kaldığı, vatandaşın sofrasından eksildiği bir ekonomiyi yönetemiyorsunuz.”
İktidarın uyguladığı siyasetlerin halkı açlığa mahkum ettiğini vurgulayan Kanko, kelamlarına şöyle devam etti “Bu iktidar sadece ekonomiyi değil, tarımı da hayvancılığı da mutfağı da çökertmiştir. Bu yalnızca bir beceriksizlik değil, ayı vakitte halkı yoksulluğa ve açlığa sürüklemenin bir sonucudur. Buradan açıkça söylüyorum: Bu milletin tenceresini kaynatamayan bir iktidarın bu ülkeyi yönetmeye hakkı yoktur.” Kanko, konuşmasında ayrıса girdi maliyetlerinin yükselmesi, küçük üreticinin desteklenmemesi ve ithalata dayalı siyasetlerin Türkiye’yi besin krizine sürüklediğini vurgulayarak, CHP olarak çiftçiden tüketiciye kadar her kısmı kapsayan üretim odaklı sürdürülebilir bir tarif ve hayvancılık siyaseti için uğraşın ehemmiyetini belirtti.
Gürer, hayvancılık siyasetlerindeki istikrarsızlığı belirterek, son devirde yapılan ithalatın boyutlarını paylaştı. Gürer, yalnızca üç ayda 545 milyon dolarlık canlı hayvan ithal edildiğini, bunun karşılığında 531 milyon dolar ödendiğini belirtti. Et ve Süt Kurumu’nun ithal ettiği hayvanların et maliyetinin 195 lira civarında olduğunu tabir eden Gürer, bu hayvanların kesin fiyatının kesimhane de 439 liraya kadar çıktığını vurguladı:
“Et ve Süt Kurumu’nun asli vazifesi piyasayı dengelemek. Burada dengelemiyor, kar ediyor. Zira baktığınız vakit… Sabah erken saatlerde ben beş buçuk, altıda gittim vatandaşın Et ve Süt Kurumu’nun kuyruğa girdiği satış noktaları var. Artık, bakıyorum, kurum diyor ki: “2023 yılında 550 milyon lira kar ettik, 2024 yılında 11 milyar lira kâr gerçekleşti. Kamu niçin kar eder? Başa baş noktasında olur; vatandaşa Et ve Süt Kurumu üzere bir kuruluş daha uygun fiyatla et tüketimini sağlar.”
