Anahtar Parti’nin Sincan İlçe Başkanlığı binasının açılışı için merasim yapıldı. Açılış törenine Anahtar Parti Genel Lideri Yavuz Ağıralioğlu, Anahtar Parti Teşkilat Lideri Ayhan Erel ve Sincan İlçe Başkanı Bayram Erdemir katıldı. Ağıralioğlu, şunları kaydetti:

“23 yıldır iktidarda bir takım var. Bu takım Türk siyasetinde Türk milletinin daha önce hiçbir partiye vermediği kadar, daha önce hiçbir parti genel liderine açmadığı kadar büyük alan açarak, büyük ümitlerle beklediği bir takımın iktidarıdır. 23 yıllık iktidar. Sayın Cumhurbaşkanı dahil AK Parti’nin bütün kurmay takımı 2002 yılında tahminen benim geldiğim bu meydanlarda bu sokaklarda huzurunuza çıkıp size kelamlar verdiler. Partilerinin ismini adalet ve kalkınma koyarak huzurunuza geldiler. Bunu yaparken size aslında şunu söylemiş oldular; ‘Bir ülke fakat adaletle kalkınır.’ 2002’de huzurunuza geldiklerinde size dediler ki: ‘Biz bir parti kurduk, bu partinin ismini adalet ve kalkınma koyduk, zira biz biliyoruz ki’ dediler ‘bir ülke lakin adaletle kalkınabilir.’ Sonra milletin dayanağına mazhar oldukları bu 23 yılın başında yani 2002’de adaleti gerçekleştirmeye, enflasyonu düşürmeye, işsizliği bitirmeye, fakirliği yenmeye, yolsuzluğu, yoksulluğu engellemeye, yasaksız bir ülkeyi inşa etmeye, demokrasisi yüksek bir memlekette nitelikli besine erişebilmeye, eğitimin muhtevasıyla dünyayla rekabet edebilmesine, dünyanın en saygın birinci 50 üniversiteleri ortasına 3-5 üniversite sokabilmeye, emeklinin dar gelirlinin, taban ücretlinin açlık hududu falan üzere saçma sapan kriterlerle belirlenmesine son vermeye, Fırat’ın kenarındaki kurdun kuzunun hesabıyla, Dicle kenarındaki bir kurdun kuzunun hesabının kendilerine sorulacağının hassasiyetiyle, kendi zenginliklerine değil milleti güçlü etme mesuliyetiyle bir yola koyuldular 23 sene evvel. Onların 2002 yılında dediklerini ben 2025 yılında vaat ediyorsam bu 23 yılın hesabını kim verecek milletimize?

“BU 23 YILIN KAYBI İSMİNE BENİM SİYASİ OLARAK İTİRAZIM VAR”

Sayın Cumhurbaşkanı dahil Ak Parti’nin kurmay takımı bizim kelamımızı milletin itirazı üzere duysunlar lütfen. Ben artık arkadaşlarımla milletin yarınlarına yetişsin kavuşsun diye bir parti kurdum. Sizin evlatlarınız olarak millet istikbaline daha güçlü yarınlar için kurdum. Ben 12 bin 500 13 bin dolar ulusal gelirin üstüne Sayın Cumhurbaşkanı ‘25 bin’ demiş 2023 için ben 25 bin diyorum. Sayın Cumhurbaşkanı diyor ki ‘ben de o denli diyorum.’ Ben artık ne diyorsam Sayın Cumhurbaşkanı diyor ki ‘ben de o denli diyorum’ lakin ortamızda bir fark var sen 23 yıl evvel de bu türlü diyordun. Bu 23 yılda sana güvenilmiş, gerinde sıra dağlar üzere durulmuş, ümit edilmiş, beklenmiş… Bu 23 yılın kaybı ismine benim siyasi olarak itirazım var. bu fakirliğe itirazım var. Bu minimum fiyata itirazım var. Emekliye verdiğiniz bu paraya itirazım var. Bu kiralara itirazım var. Bu siftahsız esnafın mağduriyetine itirazım var. Bu köylerin boşalmışlığına, bu tarım ve hayvancılığın bitmişliğine, bu çiftçilerin alın terinin hakkının verilmemişliğine itirazım var. Bu kadar sene çalışmış da 2002’de minimum fiyatın bir buçuk katı emekli maaşı alınırken artık minimum fiyata yetişemeyen emekli maaşlarına itirazım var. Çocuklarımızın mezun olduktan sonra iş bulamamışlığına itirazım var. Endüstricinin, iş adamlarımızın bu kadar yüksek faizde ekonomiyi döndürmeye, üretimini planlamalarına ve buna çalışırken sermayelerinin erimesine itirazım var. Bu kadar göçmene, bu kadar sığınmacı yüküne itirazım var. Bu kadar plansızlığa itirazımız var. Mülakat adaletsizliğine itirazımız var. Çocuklarımızın yeteneklerinin hakikat keşfedilip, yeteneklerine nazaran onlara iş planlayamayan maharetsizliğe itirazımız var.

“22 YIL EVVEL MİLLETİNİZE VAAT ETMİŞ OLDUĞUNUZ ZENGİNLİĞİ, HUKUKU, HUZURU, BOLLUĞU, RAHMETİ BULDURMUŞ OLSAYDINIZ…”

Benim artık söylediğim kelamlar AK Parti’nin Genel Başkanı’na. 22 yıl evvel milletinize vaat etmiş olduğunuz zenginliği, hukuku, huzuru, bolluğu, rahmeti buldurmuş olsaydınız, biz bugün bu partiyi kurmak zorunda kalmayacaktık. Siz sözünüzü tutmuş olsaydınız milletinize vaat ettiğiniz ülkeyi inşa etmiş olsaydınız biz bugün burada toplanıp bir partinin kuruluşunu değil burada toplanıp tahminen size dua ediyor olacaktık. Başaramadınız. Artık bundan sonra muhalefet benden daha makûs diyerek iktidarı bir daha millet huzuruna çıkarıp isteme argümanınızı sizin elinizden almak için söylemek istiyorum. Bu kelamım AK Parti’nin kurucu iradesiyle bu güne kadar milletinden aldığı takviyeye karşın milletine kelamlarını tutamamış olan iradeye. Sizin önümüzdeki devir sandıktan çıkınca elinize geçecek hangi güç memleketin bugün yaşadıkları sıkıntılara son verecek? Sizin neyiniz eksik? İktidarın sandıktan çıkaracağı hiçbir güce muhtaçlığı yoktur. Aklınız varsa gücünüz vardır. Program yapma kabiliyetiniz varsa memleketi düze çıkarmak için vaktiniz vardır. Bu fakirliğe son vermek, çocuklarımızın hayaline yetişmek, ülkeyi yaşanabilir hale getirmek, enflasyonu indirmek, faizi indirmek, ömür standartlarımızı, satın alma gücümüzü yükseltmek için elinizde her türlü gücünüz vardır. Sizin sandığa gereksiniminiz yok, sizin akla gereksiniminiz var. Sizin plan yapma kabiliyetine gereksiniminiz var. Sizin merhamete gereksiniminiz var. Sizin nezakete gereksiniminiz var. Sizin mesuliyete gereksiniminiz var. Sizin milletinizi duymaya, sizin milletinizi görmeye gereksiniminiz var. Sizin çocuklarımızın feryadını anlamaya gereksiniminiz var. Sizin annelerimizin babalarımızın tasalarını idrak edebilmeye gereksiniminiz var… Bunlar sandıktan çıkmaz.

“ÇÖZEBİLİRSENİZ MEMLEKETİNİZİN KAYGILARINI, KALABİLİRSİNİZ. ÇÖZEMEZSENİZ ALACAĞIZ”

Bir daha seçim olsa diyelim o seçimde de muhalefeti yenmiş olsanız ne geçecek milletin eline? Uzunca vakittir iktidar şöyle konuşuyor: ‘Madem biz yapamıyoruz, bu muhalefeti niye yeniyoruz?’ İktidarın payına, AK Parti’nin payına muhalefeti yeniyoruz hissinden tembellik düşmüş. Diyorlar ki: ‘Kemal Bey ayrıldı artık biz devamlı Kemal Bey’i yeniyoruz ya biz devamlı bu CHP’yi yeniyoruz ya. Biz devamlı bu muhalefeti her seçimde sırtını yere getiriyoruz ya.’ diyorlar. Halbuki iktidarın görevi muhalefeti yenmek değildi, iktidarın görevi; fakirliği yenmekti, yoksulluğu yenmekti, yolsuzluğu yenmekti, adaletsizliği yenmekti. Bir seçim iktidarın muhalefeti yenerken görmüşüz hala enflasyon yüksek, öbür seçim muhalefeti bir daha yenmiş hala işsizlik var. Öbür seçim muhalefeti tam yenmiş hala çocuklarımızın hayallerine yetişilememiş. Her seçim muhalefet yenilmiş memleketin problemleri yenilememiş. Her seçim muhalefet seçimde sandığa gömülmüş, memleketin problemleri gömülememiş. Münasebetiyle iktidarın görevi muhalefeti yenmek değildir. İktidarın görevi fakirliği yenmektir, fukaralığı yenmektir, enflasyonu yenmektir, adaletsizliği yenmektir, merhametsizliği yenmektir. Üretimdeki sorunları yenmektir. İktidarda olanların bugün tembelliğine sebep olan şey muhalefetin bu kadar probleme karşın iktidarı değiştirme gücünü eline alamamasıdır. Anahtar Parti bu Türk siyasetinin içine sıkıştığı bu tembellik sınırını rekabete açıyor. Artık biz iktidara bütün kalbimizle şöyle sesleniyoruz milletimiz ismine. Çözebilirseniz memleketinizin kaygılarını, kalabilirsiniz. Çözemezseniz alacağız.”