Mersin Kenti Edebiyat Ödülü, Murathan Mungan’da
MTSO‘nun Türkiye ve Mersin’de edebiyat ilgisini geliştirmek, ulusal ölçekte bir randımana dönüştürüp edebiyat okurlarının dikkatini nitelikli örneklere çekmek üzere düzenlediği “Mersin Kenti Edebiyat Ödülü”nün 17’ncisinin sahibi çağdaş edebiyatın usta ismi muharrir ve şair Murathan Mungan oldu. 2024 yılı için önerilen adaylar ortasından Mungan, başta şiir olmak üzere hikaye, roman, oyun ve deneme üzere edebiyat cinslerinde verdiği yapıtlarda kendine mahsus lirizmiyle bir kültür figürü olarak öne çıkması nedeniyle seçici şura tarafından mükafata layık görüldü. Yaşadığı coğrafyanın efsanelerini oyunlaştırırken yereli kozmik bir lisanla aktarması bu seçimde tesirli oldu. Mungan’a ödülünü MTSO Yönetim Kurulu Lideri Hakan Sefa Çakır ve Meclis Başkanı Hamit İzol birlikte takdim etti.
“SAHİP OLDUKLARIMI CEPTE BİLİP ONA YASLANMADIM”
Ödül takdimi sonrası kelam alan Murathan Mungan, konukseverlik ve edebiyata, kültüre verdiği kıymet için Mersin’e teşekkür etti. Çocukluğunu ve sanata nasıl adım attığını, bu yoldaki azmini aktaran Mungan, “Gerektiği vakit gülünç olmayı gerektiği vakit dışlanmayı, ötekileştirilmeyi göze almadan muvaffakiyet olmuyor” dedi. Oyun yazmayı birinci olarak 8 yaşında denediğini lakin bir objeyi tanımlaması sonrası vazgeçtiğini anlatan Mungan, “Ardından eşyaları, yerleri tanımlayabilme üzerine çok çabaladım. Muharrir olarak da insan olarak da sahip olduklarımı cepte bilip onlara yaslanmadım. Her vakit eksik olduğum, öğrenmem gerekenlere yöneldim” diye konuştu. Ömür uzunluğu kimseyi rakip görmediğini vurgulayan Mungan, “Sanatın rekabet olmadığını öğrendim. Kendimle yarıştım. Kendimi geliştirmeye çalıştım. Problem diğeri değil kendiniz olduğu vakit çok geliştirici bir şey.” dedi.
“EDEBİYAT, İNSANLIĞIN ORTAK ETİK DEĞERLERİNİ YÜCELTİR”
MTSO Yönetim Kurulu Lideri Hakan Sefa Çakır da Mersin iş dünyası olarak seçkin edebiyat yapıtlarına ve saygın müelliflere dikkat çekmek, kentin sanatla daha çok buluşmasını sağlayıp sanat bedelini yükseltmek amacıyla yola çıktıklarını söyledi. Çakır, “Daha da değerlisi varlık nedenimiz Türkçemizi yüceltenlere teşekkürlerimizi sunmak için bu mükafatın bir kesimiyiz.” dedi. Okumanın ehemmiyetine değinen Çakır, kelamlarına şöyle devam etti:
“Okumak ancak kabullenmek için değil. Değerli olan; anlayarak, sorgulayarak, düşünerek okumaktır. Bu manada Edebiyat, “insan olma” eğitimidir. Bizim yargılamaya değil; düşünmeye ve anlamaya, empati kurmaya muhtaçlığımız var. Kıymet yargılarının mutlak doğrular olarak görüldüğü dünyada huzur, sevgi, adalet ve müsamahanın olamaz. Dürüstlük, doğruluk, adalet, itimat üzere etik pahalar bilgisi topluma kıymet katar. İşte edebiyat, insanlığın bu ortak etik pahalarını yüceltir. Edebiyat yahut sanatın rastgele bir tipiyle, tahminen dünyayı cennete çeviremeyeceğiz lakin etik kıymet bilgisiyle dolu olan bu yapıtlarla, daha yaşanır bir dünya oluşturulmasına yardımcı olacağımız nihaidir. Edebiyata sahip çıkma uğraşımızın nedeni budur.”
