Ülker Stadı’nda oynanan müsabakanın akabinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Mourinho, takımdaki değişikliklerin sürpriz olmadığını belirtti.

Rakiplerini güzel tahlil ettiklerini aktaran Portekizli teknik adam, şunları kaydetti:”İyi bir teknik yöneticileri var, kendisini çok beğeniyorum. Onların çizgiye basarak savunma gerisi koşularıyla oynamalarını bekliyorduk. Bu sebepten 4’lü savunmayla çıkmaya karar verdik. Onlar da alışkın oldukları sistemle oynamadılar. Kadroya tekrardan geri dönmek isteyen oyunculara da talih vermeye çalışıyorum. Maximin buna en güzel örnek. Geri dönmek için tekrardan form yakalayabilmek için çok çalıştı. Galatasaray maçında geldiğinin sinyallerini vermişti. 90 dakika oynayacak durumda değildi fakat 60-65 dakikada bizim için ne kadar kıymetli olduğunu gösterdi. Bugün yaptığımız değişikliklerin tek bir sebebi yok.

“NET BİR PENALTIMIZ VARDI”

4’lüye dönüşün birden fazla sebebi vardı. Geriyi 5’liyorlardı ve Zubkov ile Pedro Malheiro bize sorun yaşatırlardı. Âlâ bir maç oldu. Birinci yarı çok istikrarlı bir oyundu. Tekrara düşmek istemiyorum fakat neden çok net penaltımızda VAR hakeminin orta hakemi çağırmadığını anlamıyorum. Bodrum ve Galatasaray maçında da gitmişti. Net bir penaltımız vardı, maçın kıssasını çok net değiştirebilirdi. Ondan sonra da rakibimiz gol attı ve sıkıntı bir ikinci yarıya çıkmak zorunda kaldık.”

“OKAN BURUK’U HOLLYWOOD İZLEMİŞTİR”

Derbide Okan Buruk ile ortalarında yaşananlara ilgili soru üzerine Mourinho, “Şampiyonluk yarışı hakkında yanıt vermek istemiyorum zira buna vereceğim yanıt tehlikeli olabilir. Bence bir manzara bin sözden daha uygundur. Ben size olanları anlatırsam benim versiyonum olur. Galatasaray’ın teknik yöneticisinin kendince farklı versiyonu vardır. Sözlerin çok manası yok, imajlar kendilerini konuşur. Eminim Hollywood da izlemiştir olanları.” halinde cevap verdi.

“MAXİMİN’İ SEVİYORUM”

Taraftarların futbolcuların sakatlık durumundan yeteri kadar haberdar olmadığını ve kararları kendisinin verdiğini anlatan Mourinho, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Maximin’i çok seviyorum. Kendisi olağanüstü bir çocuk. Fizikî manada en üst düzeyde olduğunda çok beğendiğim bir oyuncu. Kondisyonu düştüğünde ya da başı Napoli’ye gitmekte olduğu vakit çalışmayı bıraktığında ben de işimi yapmak zorundayım. Onun yeteneklerine, yaratıcılığına muhtaçlığımız var. Kendisi ve kadro ismine memnunum. Futbol oynamayı seviyor, keyif aldığını görüyoruz. Umarım dönem sonuna kadar keyif alamaya ve gereksinimimizi karşılamaya devam eder.

Taraftarların İrfan Can’ın ismini bağırmasından mutluyum ancak her oyuncuya yapmadıkları için üzgünüm. Fenerbahçe’nin 35 milyon teknik yöneticisi var. Yalnızca bir teknik yönetici karar veriyor. Yanlışsız ya da yanlış olabilir lakin bir kişi bu kararları veriyor. Bağırmaları farklı karar vermemi sağlamaz. İrfan da İsmail üzere sakatlıklar yaşadı. Dün adım adım kadroya katıldı. Taraftarlar bu biçim şeyleri bilmiyor ancak bir kişi biliyor.”