İYİ Parti Küme Başkanvekili Buğra Kavuncu, “Türkiye’nin bugünkü koşullarına baktığımızda bilhassa ekonomik ortamdan ötürü bereketli sofraları maalesef göremiyoruz. Her şeyden evvel İPA’nın yapmış olduğu araştırmaya nazaran besin enflasyonunun en yüksek olduğu İslam ülkesi Türkiye. Yüzde 41.76’lara çıkmış bu sayı. Bir büyük trajedi yaşayan, savaşın yıktığı Filistin’de bile bizdeki besin enflasyonunun yarısı bile yok” sözlerini kullandı. Kavuncu, yeni tahlil sürecine ait “Türkiye’yi bir terör örgütü başkanının iki dudağının ortasına mahkum edecek hale getirecek bir yaklaşım kabullenebileceğimiz bir durum değildir” dedi.

İYİ Parti Küme Başkanvekili Buğra Kavuncu, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündemdeki mevzulara ait değerlendirmelerde bulundu. Ülkede yaşanan ekonomik zahmetlere ait birtakım datalar paylaşan Kavuncu, şunları kaydetti:

“Türkiye’nin nasıl yoksulluğa mahkum edildiğini, Türkiye’de milletin nasıl bağımlı hale getirildiğini iktidarın kendi açıkladığı bilgiler ile paylaşmak istiyorum. Mübarek ramazan ayındayız. Tabi o eski ramazan sofralarının rahmetinden çok bahsedebilecek durumda değiliz maalesef. Evvelden ramazanı ailelerimiz ile birlikte bir bayram üzere kutlardık. Lakin bugün bu durumda mıyız çok büyük bir soru işareti. Herkes eline, lisanına hakim olurdu eski ramazanlarda. Söylediği kelamlara, yaklaşımın formuna, hitabına dikkat ederdi. Ramazanlarda sıkıntı yalnızca aç kalmak değildi. Bunlar ön planda olurdu. Herkes itina gösterirdi. Artık Türkiye’nin bugünkü koşullarına baktığımızda bilhassa ekonomik ortamdan ötürü bereketli sofraları maalesef göremiyoruz. Her şeyden evvel İPA’nın yapmış olduğu araştırmaya nazaran besin enflasyonunun en yüksek olduğu İslam ülkesi Türkiye. Yüzde 41.76’lara çıkmış bu sayı. Bir büyük trajedi yaşayan, savaşın yıktığı Filistin’de bile bizdeki besin enflasyonunun yarısı bile yok. Yüzde 21’ler civarında Filistin’deki besin enflasyonu. İstanbul’da temel eser kümelerinde 2024 ramazanında mutfak harcamaları 7 bin 249 lira tutarken bu yıl 10 bin 565 liraya çıkmış. Yani yüzde 45.75 temel besin eserlerinde önemli bir artış olmuş. Ramazan pidesi son iki yılda İstanbul’da yüzde 150 zamlanmış. “Aile ile birlikte gelin iftarı bu akşam dışarıda yapalım” üzere bir cümle sanırım Türkiye’de hiçbir konutta kurulmuyordur. Dışarıda fiyatlar daha da vahim bir noktaya ulaşmış durumda.”

“TÜRKİYE’DEKİ BÜYÜK ÇOĞUNLUĞUN MİDESİ TAM OLARAK DOLMUYOR”

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun Türkiye’de halkın yüzde 25’inin çok kilolu olduğuna dair yaptığı açıklamaya reaksiyon gösteren Kavuncu, “Tüm bu dertler yaşanırken o kadar kopuk ki iktidar halktan. Sağlık Bakanı çıkıp bir açıklama yapıyor, “Türkiye’de halkın yüzde 25’i çok kilolu’. Tabi halk protein alamadığı için ekmeğe yüklendiği için beraberinde de bu çok kilo sorunu geliyor. Sayın Bakan da bir tavsiyede bulunuyor, “Kilo vermenizin iki temel yolu var. Bir, hareket edeceksiniz, iki midenizi tam doldurmayacaksınız’. Sayın Bakan hiç merak etmeyin Türkiye’deki büyük çoğunluğun aslında midesi tam olarak dolmuyor” sözlerini kullandı.

“ASGARİ FİYAT NET OLARAK 22 BİN 104 FALAN DEĞİL”

Asgari fiyat ve en düşük emekli maaşının alım gücündeki düşüşe dikkat çeken Kavuncu, şöyle konuştu:

“Asgari fiyata bakıyoruz. Bu enflasyonist ortamda o denli bir hale geldi ki sayılar, yılbaşından bu yana taban fiyatın alım gücü bin 257 lira eriyerek 22 bin 104 liradan 20 bin 577 liraya düştü. Minimum fiyat net olarak 22 bin 104 falan değil. Son iki ayda yaşadığımız enflasyondan ötürü 20 bin 577 lira taban ücretlinin cebine giren net para. En düşük emekli maaşı biliyorsunuz 14 bin 460 liraydı. Son iki aydaki enflasyon sayılarını hesap edecek olursanız bu da tam 999 lira eriyerek 13 bin 470 liraya inmiş. Yani en düşük emekli maaşı artık 14 bin 469 değil 13 bin 470 lira. Vatandaşa büyük bir lütuf üzere sunulan bu artırımlar artık eridi, bitti ve yok oldu. Bunlar TÜİK sayıları.”

“AŞIRI YOKSULLUK HUDUDUNUN ALTINDA YAŞAYAN HANE SAYISI 3.6 MİLYON”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 3 Mart’ta yayınladığı raporu ele alan Kavuncu kelamlarına şöyle devam etti:

“Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 3 Mart’ta yayınladığı raporda 2024 yılında çok yoksulluk hududunun altında yaşayan hane sayısı 3.6 milyona yükselmiş. Toplumsal yardım harcamaları ise bir evvelki yıla nazaran yüzde 61 artarak 491.7 milyar TL’ye çıkmış. Bunlar bakanlığın kendi bilgileri. Çok yoksulluk hududunun altında yaşayan insanımızdan bahsediyoruz burada. Tıpkı rapora nazaran 2024 yılında 272 bin 348 çocuğun temel muhtaçlıklarının aileler tarafından karşılanmakta zorlandığı belirtiliyor. Yani geniş çaplı gereksinimlerden falan bahsetmiyoruz. Bir insanın, bir çocuğumuzun, evlatlarımızın yaşayabilmesi için gereksinim duyduğu temel gereksinimleri karşılamakta çeyrek milyon yavrumuz zorluk çekiyor. Aile Bakanlığı’nın dataları bunlar. Bunu bakanlık aslında itiraf ediyor, diyor ki “Biz bu ülkede insanımızı açlığa, yoksulluğa mahkum ettik ve bağımlı hale getirdik” . Niçin o denli söylüyor? Zira devlet dayanağına bağımlı hale gelmiş milyonlar var.”

“HAYATINDAN 35 GÜNÜNÜ ÇALDILAR”

Yargılandığı davadan beraat eden Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş’ın içeride boşu boşuna 35 gün tutulduğunu belirten Kavunvu, şunları söyledi:

“Halk TV, Suat Toktaş, 35 gün tutuklu kaldı. Niçin? Güzellerine gitmeyen bir beyanda bulunulduğu vakit adeta yargıyı bir sopa üzere kullanmaya başladı bu iktidar. Ortada hiçbir şey yok. Tutuklanmayı gerektirecek tek bir şey yok. 35 gününü aldılar. Hayatından 35 gününü çaldılar. Bir örnektir Suat Toktaş. Ancak Suat Toktaş üzere bu ülkede yalnızca hükümetin güzeline gitmediği kelamlardan ötürü gözaltıyla korkutulmaya, sindirilmeye çalışılan bir sürü insan var.

“BAKANLIĞIN İNTERNET SİTESİNDE PARTİ REKLAMI NASIL YAPABİLİRSİN?”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın web sitesinde Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un fotoğrafının altında yer alan “Yaparsa AK Parti yapar” yazısına reaksiyon gösteren Kavuncu şunları söyledi:

“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın internet sitesinde kocaman bir reklam var. Murat kurumun resmi ve altında da “Yaparsa AK Parti yapar’. Bakın burası bir devlet kurumu. Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’nın girin internet sitesine, tahminen dünkü açıklamadan sonra kaldırmışlardır. Siz iktidarsınız, hükümetsiniz. Vatandaşın oyuyla geldiniz. “Yaparsa AK Parti” yapar ne demek? TOKİ’nin yaptığı konutların parasını siz ödüyorsunuz, biz ödüyoruz, bu halk ödüyor vergileriyle. Ne demek “Yaparsa AK Parti yapar’? Sen devlet kurumunun, bakanlığın internet sitesinde parti reklamı nasıl yapabilirsin ? Türkiye’yi bu şekilde parti devleti haline getirdiler.”

“YAŞANAN SÜRECİN SAĞLIKLI, YANLIŞSIZ BİR SÜREÇ OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUZ”

Yeni tahlil sürecine ait de değerlendirmelerde bulunan Kavuncu, şu ifadeleri kullandı:

“İYİ Parti olarak biz kanunda eksik gördüğümüz, külfetli gördüğümüz birçok noktayı bilhassa basını ilgilendiren birçok mevzuyu gündemimize aldık, şerh koyduk, itiraz ettik. Ve bu bahisle ilgili tartışmalar da devam ediyor. Kanunun kalan hususları önümüzdeki hafta görüşülecek. Bilhassa itiraz ettiğimiz sekizinci unsurun beşinci fıkrası ki orada bu siber güvenlik şurasının liderine muhtaçlık gördüğü gerek hallerde rastgele bir mevzuya, rastgele bir yere el koyabilme yetkisi veriyor. Biz buna şiddetle itiraz ettik. Olumlu bir noktaya gidecek üzere gözüküyor. Dediğim üzere önümüzdeki haftalarda bu nihayete ermiş olacak. Biz bu yaşanan sürecin sağlıklı, hakikat bir süreç olduğunu düşünmüyoruz ve bu sürece itirazlarımızı belirli başlıklar altında yaptık. Tabi bu itirazlarımıza önemli reaksiyon gösteren kısımlar oldu. Çok enteresandır. Bu yansıyı gösterenler de bizi barışa karşı olan, Türkiye’de savaşın, Türkiye’de terörün devamından yana olan beşerler olarak lanse ediyorlar. Biz bunlara tebessüm ediyoruz. Bu iftiraları birebir çirkinlikle bize daha evvel de yapmışlardı. Hatırlayın, Kandil’den talimat aldığımızı, terörle iş birliği yaptığımızı, kurmuş olduğumuz ittifak iktidara gelirse Abdullah Öcalan’ı mahpustan çıkartma ihtimalimiz olduğunu, neler neler söylemişlerdi. Artık bize bu iftiraları atanların bugün değişik bir yere savrulduğunu, ‘seni lider yaptırmayacağız’ diyenlerin bugün ‘Allah ömrünüze ömür katsın’ deyip lider yaptırmak istemediklerine dua ettiklerine, bu türlü anlaşılması güç bir sürecin içerisindeyiz. Bizi burada iki mevzu sahiden hem üzüyor hem de şiddetle itiraz ediyoruz. Bir, Türkiye’yi bir terör örgütü önderinin iki dudağının ortasına mahkum edecek hale getirecek bir yaklaşım kabullenebileceğimiz bir durum değildir. Millet iradesinin önüne bir terör örgütü başkanını koyacak yaklaşım kabul edebileceğimiz bir mevzu değildir.”

Bir basın mensubunun terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın silah bırakma davetinin kimleri kapsadığını sorması üzerine Kavuncu, “Sırrı Süreyya Başkan’ın Habertürk’te yapmış olduğu açıklamayla, Meral Danış Beştaş’ın yapmış olduğu açıklama birbiriyle uymuyor. Yani Dem Parti içerisinde bile o mektuptan ne anlaşıldığına dair bir fikir birliği yok. Birisi diyor ki tamamını kapsıyor. Öteki diyor ki YPG’yi hiçbir halde kapsamıyor. Bu işin ne kadar çetrefilli ve ne kadar samimiyetsiz olduğu zati oradan net olarak gözüküyordu” sözlerini kullandı.