İstanbul Toplantı ve Düğün Salonu İşletmeleri Esnaf Odası, artan düğün maliyetleri ile çiftlerin talepleri doğrultusunda yeni bir uygulamayı hayata geçirdi.

2 SAATLİK ‘YARIM DÜĞÜN’

Hayata geçirilen ‘yarım düğün’ uygulamasıyla nikah merasimi, birinci dans, pasta kesiti ve takı merasiminden oluşan 2 saatlik bir tertip yapılacak.

Geleneksel nikah salonlarındaki kısa müddette gerçekleşen merasimlerin çiftlerin takı kaybı yaşamasına neden olduğunu ve projeyle bu kaybın da önüne geçtiklerini tabir eden İstanbul Toplantı ve Düğün Salonu İşletmeleri Esnaf Odası Başkanı Adem Sönmez, “Projenin başlama maksadı, gelin ve damatlarımızdan ve ailelerinden gelen talepler doğrultusunda başlamıştı. Asıl hedefimiz burada esnaf arkadaşların hafta sonlarını pahalandırmak ismine cumartesi gündüz saat 13.00 ile 17.00 ortasında pazar günü 13.00 ile 17.00 ortasında. Biliyorsunuz nikahlarımız da belediyelerde en çok ağır olan tarihler ve en sık olan tarihler cumartesi ve pazar gündüzleri, biz orada hem belediyelerin de yükünü biraz alabilmek hem de kesimdeki arkadaşlarımıza bir ek gelir olarak da bu nikah formatını geliştirdik. Asıl emellerimizden bir tanesi gelin, damat ve ailelerinin en büyük kaybı olan takı kaybını önlemekti. Biliyorsunuz nihayetinde beşerler 20 yıl, 30 yıl konutunda bekler. Anne babaları çocuklarının o günleri için bir yatırım yapar. Nikah salonlarında biliyorsunuz bütün seramoniler 15 dakika, 20 dakikalık seramonilerdir. Biz onu 2 saatlik formata çektik. Yani insanların takılardaki kayıplarını önlemek ismine geliştirilmiş olan bir projeydi ve alanda çok büyük bir kabul gördü. Hem gelin damat tarafından hem de tıpkı vakitte esnaf olan arkadaşlarımız tarafından bir kabul gördü” dedi.

‘HER İKİ TARAFIN DA KAZANABİLECEK OLDUĞU BİR PROJE’

Hayata geçirilen formül ile her iki tarafın da çıkarlı çıktığını belirten Sönmez, “Her iki tarafın çıkarlı olduğu bir formül bu. Gelinle damadımız, olağan düğün formatında içeriye giriyorlar, konuklarını karşılıyorlar. Ardından pasta merasimi, takı merasimi yapılıyor. Takı merasiminden sonra konuklarını uğurluyorlar, lakin vakit kâfi ise 2 saatlik vakit zarfında küçük bir cümbüş isterlerse de onu yapabiliyoruz. Sonuç itibariyle, her iki tarafın da kazanabilecek olduğu bir proje. İstanbul pilot bölge olarak uyguladık. Kesinlikle bu Türkiye’nin başka vilayetlerine de şiar edecektir. Boşluk olan bir alanı doldurmaya çalıştık. Projenin asıl emellerinden bir tanesi bu. Duyurusunu siz yeni duyuyorsunuz aslında. Biz kapalı olan ve açık olan yerlerimizde bu üslup kır yerlerinde biz nikah formatını aslında hayata geçirmiştik. Hüsnü kabul gördüğünü gördükten sonra biz bunun bir duyurusunu yapmak istedik. Birtakım çiftlerimizde, yeni çiftlerimizde düğün salonuna karşı, düğüne karşı bu türlü bir antisempatik yaklaşanlar vardı. O algıyı da yıkmak için, zira düğünler cümbüş merkezleri değildir. Düğünler, toplumsal yardımlaşmanın yapıldığı, aileler ile elbirliğiyle bir arada bir ailenin yapılmasına katkı bulunduğumuz ortamlar. Bu ortamlarda mümkün olduğu kadar biz de kesim olarak takviye vermek istiyoruz. Varsayımlarıma nazaran ve şu andaki öngörüme nazaran bu kalıcı bir tahlil oldu. Talep bu istikametteydi biz talebi değerlendirdik. Aslında biraz da fikrin ana sponsorlarından bir tanesi diyebilirim” sözlerini kullandı.

‘2 SAATLİK MÜDDETTE DE DOYASIYA EĞLENEBİLİRLER’

Beykoz’da düğün salonu işletmeciliği yapan İbrahim Çevik, “Yarım düğün uygulaması açıkçası bizim de yerimize hafta sonu, gündüz pazar günleri, cumartesi günlerinin kıymetlendirilmesi açısından bizim için de gelin damatlar için de hoş bir avantaj. İki taraf için de hoş bir avantaj. Zira bir kır düğünü yerinden fiyat aldığınızda, 350 – 400 bin bandında olurken, biz bunu 100 bin lira, 120 bin lira, 150 bin lira bandına 2 saatlik bir fiyat olarak yapabiliyoruz. Hem gelin damatların hem de bizim boş vaktimizin kar olarak bize dönüş yapması açısından güzel olur diye düşünüyorum. İçeriğinde takı töreni, after partisi usulünde kokteyller, yeniden 2 saatte doyasıya bir eğlenceyi yaşayabilirler. Nikah salonlarına gidip de, bazen o kadar oluyor ki beşerler kendi düğünlerini bile bulamıyorlar o kadar gelin damadın içinde. Lakin burada kendilerine özel olarak ayırılmış bir yer tercih etmiş olacaklar. İstediğimiz sayılar da esasen makul sayılar oluyor. Biz mutluyuz, gelin damatlara da tavsiye ederiz” formunda konuştu.

‘İNSAN BİR DEFA EVLENİYOR’

Düğünün bir kere yaşandığını ve tam olarak kutlanması gerektiğini savunan Leyla Uzun ise, “Bana nazaran çok saçma geliyor. Yani madem yapılıyor, tam yapılsın. Zira yarım düğün de olsa sonuçta ona da para veriliyor. Düğün istemeyenler için tahminen avantajlı olabilir fakat benim fikrime nazaran insan bir kez evleniyor, o da tam olsun, hakkını versin, eğlensin. Takı takılıyor, biraz oynanıyor, sonra çabucak bitiyor. Kelam ya da nişan üzere geçiştirenler için uygun olabilir lakin ben tam düğünden yanayım” diye konuştu.