İklim değişikliği için korkutan açıklama: Kıyılar tehlikede, ekosistem alarm veriyor
Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, geçmiş devirlerde Güneş’in tesiri, astronomik döngüler, volkanik faaliyetler ve tektonik hareketler üzere doğal nedenlerle iklimin 150 bin yılda ortalama 1 derece ısınıp soğuduğunu, fakat günümüzde tıpkı sıcaklık artışının yalnızca 150 yılda gerçekleştiğini kaydetti. Kadıoğlu, “İklim değişikliği her vakit olan bir şey birinci defa olmuyor. Güneş, astronomik hareketler, volkan patlamaları, tektonik hareketlerden ötürü iklim geçmiş yıllarda daima dünyada 150 bin yılda yaklaşık 1 derece ısınıp soğumuş. Sanayi ihtilali ile baktığımız vakit 150 yılda bir ısındığımızı görüyoruz. Bu tabi insan kaynaklı. Doğal iklim değişikliğine nazaran bin kat süratli. Temel tehlike burada. Olağanda dünyanın soğuyor olması gerekiyordu. Lakin insan devreye girdi o denli bir iklimi değiştirdi ki bin kat süratli ve ekolojik sistem buna ayak uyduramıyor. Birtakım cinslerde yok oluşlar üzere sorunlar yaşıyoruz. İklim değişikliği olağanda sorun olmadığı halde bu kadar süratli olması sorun teşkil ediyor” dedi.
“DENİZ DÜZEYİ 2070’E KADAR 1,5 METRE YÜKSELEBİLİR”
Küresel ısınmanın tesirlerinin sırf buzulların erimesiyle sonlu olmadığını söz eden Kadıoğlu, asıl tehlikenin deniz suyu sıcaklıklarının artmasıyla yaşandığını vurguladı. Kadıoğlu, “Buzların erimesinden daha çok deniz sularının ısınmasından ötürü sular genleşiyor ve yükseliyor. Dünyanın genelinde ortalama 2070 yılına kadar 60 cm civarında su düzeyinin yükselmesi bekleniyor. Karadeniz kıyılarında bu 1,5 metre üzere iddia ediliyor. Burun kuralı diye bir kural var. Su dikey tarafta bir ünite yükselirse yatayda 100 ünite alana tesir ediyor. 60 cm yükselse 60 metre kıyıların su altında kalacağını, erozyona tabi olacağını, yer altı sularının tuzlanacağını düşünmek gerekiyor. 1 metre ise 1 kilometreden fazla kıyılar su altında kalacak. 2 derece ısınırsa neler su altında kalacak, 4 derece ısınırsa neler su altında kalacak üzere kimi simülasyonlar var. Trabzon kıyılarında 2 ve 4 derecede su alacak kıyılar belirli. Buna nazaran kıyıları kullanmamız lazım. Kıyıları daha çok rekreasyon, park ve bahçeler biçiminde yapmamız gerekiyor. Uzun yıllar ayakta kalacak sanat yapıları üzere şeyleri yapmamak lazım. Zira onlar sürdürülebilir olmayacak” formunda konuştu.
“KARADENİZ’DE AĞAÇ HUDUDU DAHA ÜST KAYIYOR”
İklim değişikliğinin tesirlerinin yalnızca deniz düzeyinde değil, direkt tabiatta da gözlemlendiğini tabir eden Kadıoğlu, bilhassa Karadeniz Bölgesi’nde orman hudutlarının yükseldiğine dikkat çekerek, “İklim değişikliğinin tabiatta da işaretleri var. Karadeniz’de, Trabzon’da yaylaya gerçek ağaçların ilerlediğini görüyoruz. Ağaç sonu daha üst kayıyor. Evvelce bir ağaç sonu vardı. Oradan üst ağaç olmazdı. Isınma ile bir arada ağaç hududu yaylaya yanlışsız ilerliyor. Ormanlarda böceklenme görüyoruz. Kaçkarlardaki buzullarda da erimeler oluyor. Olağanda buzullar eriyor kışın geri geliyordu şuan geri gelme çok az. Değişik bitki tipleri, böcekler ortaya çıkıyor. Bunların hepsi iklimlerle alakalı olaylar” sözlerini kullandı.
