Hakan Aygün’den bomba öngörü! Özgür Özel’in Başkanlıkta son günleri mi? CHP’de kader ağlarını Kılıçdaroğlu için örüyor
Gazeteci Hakan Aygün, YouTube kanalındaki ‘Analiz’ programında CHP davasını konuştu.
Aygün, “Ben bu butlanı CHP sayesinde duydum. Daha evvel mutlak butlan duymamıştım. Halbuki bu türlü hukuka giriş, şu bu falan da okumuştum, biraz hukuk kitabı da okumuştum var fakat bu butlanı birinci defa duydum. Memlekete CHP’nin çok katkısı vardı, bir katkısı da bu butlan oldu. Halkımız et yüzü göremiyordu, hiç olmazsa CHP’liler biraz butla, sabah akşam et tartışıyorlar. Hiç olmazsa ete buta gözümüz doyuyor” dedi.
“BANA GÜYA O DENLİ OLACAK ÜZERE GELİYOR”
Aygün, “Bana Özgür Bey genel başkanlıkta son heveslerini alıyor üzere geliyor. Doğal ki butlan sonrası bir kurultayda tekrar aday olabilir, onun da hakkı fakat İmamoğlusuz bir kainatta, İmamoğlusuz bir CHP cihanında, hele de butlan siyasi yasak mümkünlüğünü da getirirse ne olacağı bence muhakkak olmaz. Yani bir anda devre dışı kalabilir, onun için son heveslerini alabildiği kadar alsın diye düşünüyorum. İnşallah bu türlü olmaz, inşallah onun istediği üzere olur ancak bana güya o denli olacak üzere geliyor.” diye konuştu.
Hakan Aygün CHP’yi kurtaracak ismi açıkladı: Her yol ona çıkıyor
Hakan Aygün, “Benim anladığım Özgür Bey CHP’lileri olduğu kadar kendini de direne direne kazanacağına inandırmış. Bu sloganın da vaktinde biz çok attık. 70’lerde bu direne direne kazanma işi maalesef son yıllarda, 2000’li yıllarda tüm dünyada tesirini biraz yitirdi. Zira bu direnme işleri yollardan, sokaklardan biraz daha toplumsal medyaya kaydı bir de” tabirlerini kullandı.
Aygün, “Kemal Bey’e niçin sessiz diyorlar? Ya adam diyor ki ‘kamuoyu önünde partimi tartıştırmam.’ Başkaları de konuş akla bizi diyorlar. Yani olayımız şu, anlamayanlar için bir daha anlatayım; bence Kemal Bey kurultayda birtakım bir şeyler döndüğünü düşünüyor. Daima bir şeyler olur da bu kere ipin ucunun kaçtığını, partiye çok para işinin karıştığını düşünüyor bence. Hal böyleyken çıkıp ‘her şey mükemmeldi, beni çok harika yediler’ diyemiyor. Keza İBB’ye de şöyle bir bakıyor, Ekrem Bey’in adamları daima gerisinden çalışmış. Yani ortaya soruşturmaya husus olabilecek akçeli işler olduğundan da kuşkulanıyor. Ben de kuşkulanıyorum. Hal böyleyken, çıkıp inanmadığı şeyleri söyleyemiyor Kemal Bey ve doğal konuşmayarak aslında yeterlilik yapıyor. Çık inanmadığın lafları söyle, çık palavra söyle diyorlar. Ben olsam yapmam. Kemal Bey konuşmayarak aslında örtülü dayanak veriyor farkında değiller” dedi.
Hakan Aygün soruyor: Özgür Özel Kaybedenler Kulübü’ne mi aday oluyor?
Aygün şunları söyledi:
“ŞİMDİ BUTLAN ÇIKARSA İÇERİ KEMAL BEY’İ NASIL SOKMAYACAKLARMIŞ”
“Yani Kılıçdaroğlu’nun vicdanı bu kadarını kaldırıyor. Natürel misyona geri gelmek de isteyebilir Kemal Beyefendi. Sever bizim politikler bu işleri fakat bu Baykal’ın geri gelmek istemesine benzemiyor. Mesela parti darmadağın, yarısı içeride, İmamoğlu’nun aday olamayacağı belli. Butlan olursa parti sahipsiz de kalabilir. Baht onu koltuğa bir müddetliğine geri dönmeye sürüklüyor. Hani yazgı ağlarını örüyor denir ya, baht kim ne arzularsa arzulasın ağlarını Kemal Bey için örüyor şu anda. Baht ağlarını Kemal Bey için örüyor ancak o denli ancak bu türlü. Artık butlan çıkarsa içeri Kemal Bey’i nasıl sokmayacaklarmış.
Allah aşkına bence Özgür Özel genel merkezin önüne direniş çadırı kurabilir ve parti meclisi olarak da orada yatabilirler. Bunu mu yapacaklar Allah aşkına. Hayır onu tekrar retorik yapıyorlar; sokmayız etmeyiz manasına gelecek laflar söyleyip duruyorlar. Yok o denli bir şey kapıya binlerce kişi yığıp Kemal Bey’i mi eski genel liderleri mı içeri sokmayacaklar. İstedikleri bina olsun, genel merkez binası olsun. Yönetim, Kemal Bey neredeyse genel merkezde orada olacaktır. Butlan çıkarsa hem Kemal Bey’in cürmü ne, yani kimse olayın aslına bakmıyor. Mesela eski Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş dava açtı diye Kemal Bey’den biliniyor. Halbuki savcılığa birinci şikayetleri yapanlar Kemal Bey’in aykırısı değişimciler, hiç kimse bunu konuşmuyor. Yani benim anladığım o ki kendilerine verilen vaatler yerine gelmeyince, bu arkadaşlar hal değiştirmişler, gitmişler mahkemeye şikayet etmişler. Bize bu türlü oldu, bu türlü yaptılar diye. Yani işi mahkemeye taşımışlar, siz misiniz bizim bize verdiğiniz vaatleri yerine getirmeyenler, biz de görürsünüz demişler. Başınıza çorap öreriz durumu.”
