Gürültülü hapşırma, kimi beşerler için epey dikkat cazip olabilir. Pekala, neden kimi beşerler hapşırdığında tüm mahalle bunu duyarken, öbürleri sessizce hapşırır? Bu sorunun karşılığı, bedenimizin anatomisi ve hapşırma refleksinin nasıl çalıştığı ile ilgili olmasıyla dikkat çekti.

BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR VE UZMAN GÖRÜŞLERİ:

Kulak burun boğaz uzmanları, gürültülü hapşırmanın altında yatan nedenlerin belirlenmesini ve tedavi edilmesini önermekte. Alerji tedavisi, burun yapısının düzeltilmesi yahut enfeksiyonların idaresi, hapşırma sesini azaltabilir.

Psikologlar, duygusal durumların hapşırma üzerindeki tesirlerine dikkat çekerek, bireylerin gerilim idaresi teknikleri geliştirmelerini önermekte. Bu çeşit teknikler, hapşırma anında ses düzeyinin denetim altına alınmasına yardımcı olabilir.

Hapşırmanın bedenin burun yoluyla akciğerlere giren yabancı partikülleri dışarı atma sistemi olmasıyla biliniyor.

Houston Methodist Akademik Enstitüsü’nden Dr. Mas Takashima, burunun akciğerler için bir hava filtresi vazifesi gördüğünü belirtmekte. Burnumuzdaki epitel hücreleri, küçük tüyler ve mukus, bu partikülleri hapseder ve birikim olduğunda hapşırma refleksi devreye girer.

Hapşırma sırasında sesin yüksekliği, ses tellerimizin ve boğazın ardındaki yumuşak dokunun yapısına bağlı olduğu bildirildi.

Dr. Takashima, hapşırma refleksinin birinci kademesinde derin bir nefes alındığını ve bu havanın dışarı atılırken ses tellerini ittiğini açıklamakta. Ses tellerinin ve boğazın yapısı, hapşırığın sessiz mi yoksa gürültülü mü olacağını belirler.

Akciğer hacmi de hapşırma sesinin yüksekliğini etkileyen bir faktördür. Büyük akciğer hacmine sahip birtakım beşerler, küçük hapşırıklar yapabilirken, küçük akciğer hacmine sahip olanlar daha gürültülü hapşırabilir. Bu durum, hapşırma sırasında göğse giren ve çıkan hava ölçüsüne bağlı.

Manchester Üniversitesi’nden İmmünoloji Profesörü Sheena Cruickshank, hapşırmanın bağışıklık sisteminin bir reaksiyonu olduğunu belirtmekte. Burnumuzdaki bağışıklık hücreleri, hapşırmaya neden olan bileşiklerin sayısı arttığında etkinleşir ve bu da hapşırma refleksini tetikler.

Gürültülü hapşırma, bedenimizin anatomik yapısı ve bağışıklık yansısı ile ilgili olmasıyla dikkat çekti.

Ses telleri, boğaz yapısı ve akciğer hacmi üzere faktörler, hapşırığın ses düzeyini belirler. Bu nedenle, birtakım beşerler hapşırdığında yüksek ses çıkarırken, başkaları sessizce hapşırır.

Hapşırma, bedenin kendini müdafaa düzeneklerinden biridir ve bu doğal refleksin ses düzeyi bireyden bireye değişebilir.