Elazığ’a gelen Yeniden Refah Partisi Genel Lideri Fatih Erbakan, partisinin Elazığ 3. Olağan Vilayet Kongresi’ne katıldı. 15 Temmuz Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleştirilen kongreye Erbakan’ın yanı sıra genel lider yardımcıları Prof. Dr. Sacit Günbey, Nurettin Gül, Vilayet Lideri Avukat Erhun Karakuş, Palu Belediye Lideri Muhammet Septioğlu, Alacakaya Belediye Başkanı Zafer Altınışık ve Akçakiraz Belediye Lideri İbrahim Ormanoğlu da katıldı.

‘MİLLET ARTIK DEĞİŞİM İSTİYOR’

Erbakan, burada yaptığı konuşmada, milletin artık değişim istediğini belirterek, “Millet, bıkmış, usanmış. Adaletsizlikten, rantiyecilerden bıkmış ve usanmış. ‘Artık bir değişim olması gerekir’ diyor. Pekala, değişim olacak da bu değişim yapıldığı vakit yerine ne getireceğiz dendiği vakit; değişim olduğu vakit, mevcudun yerine ‘Milli Görüş gelmesi lazım’ diyor.

Çünkü Erbakan hocamızın hizmetlerini hatırlıyor. Ulusal Görüş’ün hem hükümetlerde hem de belediyelerde yazmış olduğu destanları hatırlıyor ve “Milli Görüş’ü bu mevcudun yerine getirmemiz lazım’ diyor. ‘Milli Görüş’ün gelmesi için hangi partiye koşacağız? Tekrar Refah’a koşacağız’ diyor ve Yine Refah’ta toplanıyor. Cenab-ı Allah’a şükürler olsun. Milletimizin bu inancına, bu teveccühüne inşallah layık olacağız. En kısa vakitte 640 bin yetmez, 1 milyon üye amacına, 1 milyon 640 bin üye amacına ulaşacağız ve Tekrar Refah’ı iktidara ulaştıracağız. Bu aziz milleti yeniden Ulusal Görüş’le, tekrar refahla güldüreceğiz inşallah” dedi.

‘MİLLET, HİÇBİR PARTİYE VERMEDİĞİ TAKVİYESİ AK PARTİ’YE VERDİ’

Fatih Erbakan, milletin, Cumhuriyet tarihinde diğer hiçbir partiye vermediği desteği AK Parti iktidarına verdiğini tabir ederek, şunları söyledi:

“23 yıldan beri tek başına iktidarda tuttu. Elazığ, diğer hiçbir partiye vermediği desteği AK Parti iktidarına verdi. Elazığlılar her türlü badireye karşın fedakarane bir biçimde, sabırlı bir biçimde beklediler. Pekala, bu 23 yılın sonunda yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklar ne oldu? Çay ve simit hesabı ne oldu? Bununla ilgili tespitlerde bulunmak istiyorum; Birinci hususumuz yoksulluktu, değil mi? Bugün minimum fiyat ne kadar? 22 bin 100 lira. En düşük emekli maaşı 14 bin 460 lira. Pekala açlık sonu nereye gelmiş? 23 bin liraya gelmiş. Yoksulluk hududu nereye gelmiş? 80 bin liraya dayanmış. Dört kişilik bir ailenin kendi gereksinimini kendi karşılayabilmesi için ayda 80 bin lira en az geliri olması lazım. Pekala, ya bir de Sayın Cumhurbaşkanının tavsiyesine uyup da 3 çocuk sahibi olunursa? O vakit ayda 100 bin lira geliriniz olması lazım ki fakir sayılmayasınız.

Bu sayılarla, bu gerçeklerle halkın bugün yüzde 45’i açlık hududunun altında maaşa sahiptir, açlık hududunun altında gelire sahiptir. Halkın yüzde 80’i yoksulluk hududunun altında gelire sahiptir. Yüzde 80 fakirdir. Bununla bir arada yoksulluğun öteki kıymetli bir göstergesi vatandaşların bankalara olan borçlarıdır. 6 milyar liradan 4,2 trilyon liraya gelmiş AK Parti iktidarı devrinde. 700 misli artmış borçlanması halkın. Neden borçlanıyor? Gelir düzeyi kâfi olmadığı için. Fakir olduğu için kredi kartıyla, banka kredisiyle hayatta kalma çabası veriyor. Çiftçinin borçları 2,5 milyar liradan 1 trilyon liranın üzerine çıkmış. Artık bugünlerde Elazığ ve etrafında, Baskil’de, Elazığ’da eserleri, mahsulleri maalesef don vurdu. Bütün çiftçilerimize geçmiş olsun dileklerimizi ilettikten sonra, esasen boğazına kadar borca batırdığınız bu çiftçilerimize bu don olayından ötürü bir sübvansiyon sağlamanız lazım, bir takviye yapmanız lazım diye yetkililere, hükümete davette bulunmayı da ihmal etmiyoruz.”