TİP Genel Başkanı Erkan Baş, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, iktidarın iktisat siyasetlerini eleştirdi. Ocak ayında yurttaştan toplanan verginin 792 milyar TL olduğunu aktaran Baş, “2025 yılında, işverenlere 3 trilyona yakın vergi affı/indirimi ve teşvik öngörülüyor. 85 milyonluk ülkenin bir ayda verdiği verginin 4 katını işverenlere peşkeş çeken bir iktidarla karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.

TİP Lideri Baş’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Maalesef her hafta yeni kayyum, yeni gözaltı, yeni tutuklamalarla haftaya başlamak içinden geçtiğimiz süreçte bir adet haline geldi. Tüm yurttaşlar bu operasyonların üretimcisinin Recep Tayyip Erdoğan, senaristinin cübbesiyle hayal alemlerinde metinler ele alan Akın Gürlek ve şürekası olduğunu bildiğini sanıyorum. Elbette yerli ve ulusal Goebbels’imizin de başını çektiği trol orduları ve havuz medyası bu yangına odun taşıyor. Tüm gayelerinin temel gayelerinin birtakım şeylerin üzerini örtmek, gizlemek olduğunu hepimiz biliyoruz. 22 yıldır Recep Tayyip Erdoğan’ın bir numaralı sorumlu olduğu bir iktidar AKP, saray iktidarı tarafından yönetiliyoruz.

“BİZ FAKİRLEŞİYORUZ SARAYIN HARCAMALARI 5 KAT ARTIYOR”

Yurttaş bu ülkede geride kalan bir ayda saniye 295 bin lira dakikada 17 milyon 756 bin 881 lira ve ayda 792 milyar 667 milyon 161 bin 286 lira vergi ödedi. 792 milyon lira vergi bir ayda vatandaşın cebinden, devletin kasasına para aktarılmış. 35 milyon taban fiyat demek. Bunun dörtte birini faizlere harcamışlar, sarayda milyonlarca lira para harcanmaya devam etmiş. 2025 yılına nazaran de zenginlere, işverenlere 3 trilyona yakın vergi affı, indirimi ve teşvik öngörülüyor. 85 milyonluk ülkenin bir ayda verdiğimiz verginin 4 katını işverenlere peşkeş çeken bir iktidarla karşı karşıyayız. Türkiye’deki işsiz sayısı Yunanistan nüfusunu geçti. Türkiye’nin fakir sayısı Hollanda’nın tüm nüfusundan daha fazla. Bu gerçeklerin ortaya çıkmasını engellemek için, zenginlerin daha güçlü olmasını, saraydakinin bir eli yağda bir eli balda hayatının devam etmesi için bildikleri bir tek şey var saray iktidarı devam etmeli. Bu iktidar devam etmeli ki onlar her gün daha varlıklı olsunlar, onlar sarayda istedikleri üzere yaşasınlar. Yandaşı, eşi, dostu, akrabayı memnun etsinler istedikleri şey bu. Tam bu yüzden bugün yaşadığımız yaşadığımız hukuksuzlar, baskılar, adaletsizlik hepsi bu sömürü ve zulüm sistemi devam etsin diyedir. Biz fakirleşiyoruz sarayın harcamaları 5 kat artıyor, 3 trilyon lira sermayeye peşkeş çekilecek. Biz saniyede 295 bin lira vergi ödemeye, işsiz kalmaya, fakir kalmaya devam ediyoruz.

“BU SÖMÜRÜ TERTİBİ DEVAM ETSİN DİYE HALKI KORKUTMAYA ÇALIŞIYORLAR”

‘Bağımsız yargıymış, hukuk sistemiymiş’” son örnek o kadar çarpıcı ki. Ayşe Barım evvel dizi soruşturması diye başladı o tutmayınca Seyahat Davası’ndan uyduruk münasebetlerle hapsettiler hakkında beraat kararı verildi. Daha cezaevinden çıkmadan tekrar tutuklama kararı verildi. Yetmedi beraat kararı veren hakim hakkında soruşturma başlatıldı. Bağımsız yargıya bak ya. İktidarın karışmadığı yargıya bak. Yargı sopasıyla, polis copuyla döve döve bizi yoksulluğa mahkum ediyorlar, döve döve halkı fakirleştiriyorlar, döve döve işsizleştiriyorlar, geleceksizleştiriyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar bu iktidar yıkılmayı çoktan hak etti. Yolsuzlukla, palavrayla, yasakla, yandaş besleyerek kurmuş oldukları bu sömürü sistemi devam etsin diye halkı korkutmaya çalışıyorlar. Muhalefeti bıktırmaya çalışıyorlar, bölmeye çalışıyorlar. Bu kadar yıllık iktidarlarına karşın halkın teveccühünü alamamışlar maşallah her türlü ayak oyunu devam ediyor. Artık yeni atılımları kazanamadıkları belediyelerde, belediye liderlerini makamla, mevkiyle, parayla, şantajla kendi partilerine transfer etmeye çalışıyorlar. Milletvekilliklerini kazanamamışlar kendi partilerine transfer etmeye çalışıyorlar. Muhalefetin bir kısmını satın almaya çalışıyor. Satın alamadığını korkutmaya, sindirmeye, birbirine düşürmeye çalışıyor. Bunların tümünde halkı sindirerek, umutsuzlaştırarak, bıktırarak iktidarını sürdürmeye çalışan bir iktidar var. İktidarın bu oyununu görmek zorundayız. Biz bu oyunu bozarız.

“ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SIFATI TAŞIYAN ZATA SORUYORUM, SEN NE İŞE YARARSIN?”

Gaziantep’te BİR-TEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in tutuklanmasını eleştiren Baş, personellerle yan yana olduklarını vurguladı. KFC ve Pizza Hut’ta 6 bin personelin mukavelelerinin feshedilmesi sonrası şirketin sahibi olan Prensibim Şahin’e seslenen Baş, “Dünyanın neresinde olursan ol iki elimiz yakanda olacak” diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı sıfatı taşıyan zata seslenmek istiyorum. İşverenlerin talimatıyla sendika liderleri tutuklanıyor, bakan kayıp. Binlerce işçi bir gece tüm hakları gasp edilerek ortada bırakılıyor, Bakan kayıp. Çocuklar her gün meskenlerinden işe gitmeye diye çıkıyorlar mevte gidiyorlar, Bakan kayıp. İSİG çocuk emekçi raporu açıkladı. 12 yılda 742, AKP’li yıllarda 948 çocuk emekçi hayatını kaybetmiş, AKP üyesi Bakan kayıp. Ülkemiz giderek fakirleşiyor, dar gelirli ailelerin çocukları çok erken yaşlarda çalışmaya başlıyor. MEB’in uygulamaya soktuğu ve çocukların işverenlere gümüş tepside ucuz iş gücü olarak sundukları MESEM projelerinde ölümlü iş kazaları gerçekleşiyor. İnsanların hayatları işverenlerin 3 kuruşluk kar hırslarına kurban ediliyor ancak Bakan kayıp. Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı sıfatı taşıyan zata soruyorum, sen ne işe yararsın?”