CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ziraî üretimde yaşanan kahırlara değindi. Tarım dalında yaşanan dertlerin gelecekte daha büyük sıkıntılara yol açabileceğini vurgulayan Gürer, “Tarımda 21 eser kümesinde arz açığımız var. Bu açığın kapatılmaması, önümüzdeki süreçte daha önemli sorunlara neden olacak. Besine verilen kıymetin tarım üzerinden geçtiği unutulmamalı. Çok hoş konutlarınız olabilir, silah konusunda güçlü bir ülke olabilirsiniz ancak besin sorunuzu çözemezseniz ne savaşlar kazanılır ne de ömür sürdürülebilir” tabirlerini kullandı.

“KAMU OLMADAN BU İŞLERİN DÜZELMEYECEĞİ ARTIK GÖRÜLÜYOR”

Gürer, ziraî takviyelerin yetersizliğini eleştirerek, kamu kuruluşlarının çiftçiye dayanak olması gerektiğini belirtti. Gürer, “TİGEM, Et ve Süt Kurumu, Toprak Mahsulleri Ofisi üzere kamu kuruluşlarının çiftçinin yanında duracak siyasetler geliştirmesi lazım. Kamu olmadan bu işlerin düzelmeyeceği artık görülüyor. Tarım Kanunu’nun 21. unsuruna nazaran ulusal gelirin yüzde biri oranında takviye çiftçiye verilmesi gerekiyor. İki yılda 800 milyar bütçeden ayrılması gereken meblağ ayrılmadı” dedi.

“SOMUT ADIMLAR ATILMALI”

Ziraat Bankası’nın asli misyonuna dönmesi gerektiğini tabir eden Gürer, “Ziraat Bankası’nın tekrar çiftçi kuruluşu olması kural. Üretimde planlama kıymetli. Bir yıl evvelden hangi bölgede hangi eserin yetiştirileceği, ne kadar suya muhtaçlık olduğu belirlenmeli. Suyun az olduğu bölgelerde uygun olmayan eserlerin yetiştirilmesi engellenmeli. Bu planlamalar kağıt üzerinde kalmamalı, somut adımlar atılmalı” dedi.

“DÜŞÜK ALIM FİYATLARI ÇİFTÇİYİ TOPRAKTAN UZAKLAŞTIRIYOR”

Gürer, düşük alım fiyatlarının tarım dalını çıkmaza sürüklediğini belirterek, “Düşük alım fiyatlarından ötürü çiftçi topraktan uzaklaşıyor. 2024 yılında sırf hububatta 3 milyon 200 bin ton üretim düşmesi yaşandı. Bu yılki rekoltelerde düşüş yaşanmaması için çiftçiye kâfi takviyenin verilmesi gerekirdi lakin yeniden verilmedi.Bu yıl kamunun alım fiyatları çiftçi için kıymetli olacak. Mayısta buğday için TMO açıklayacağı alım fiyatı enflasyon altında kalmamalı ve girdi fiyatları ile makul kar saptanıp çiftçi mağdur olmayacağı fiyat belirlenmelidir” diye konuştu.

“GİRDİ MALİYETLERİ ARTIYOR”

Türkiye’nin tarım sıkıntılarının tahlilinde küçük aile tipi işletmelerin kıymetine değinen Gürer, “Yalnızca küçük aile tipi işletmelere verilecek dayanak, Türkiye’nin tarım sıkıntılarını çözmeye kâfi. Lakin ithalatçı, rantçı, aracı ve yandaş kayırmacı anlayışı terk edilmeli. Tarım bölümü desteklenmeli, üretilen eserler israf edilmeden kıymet bulmalı. Girdi maliyetleri artıyor. Girdi fiyatları artıyor bu nedenle de besin da fiyatlar sıkıntı düşer. Girdi maliyetleri düşürülmesi sağlanmalıdır” dedi.

Son olarak, tarıma yapılan yatırımların artırılması ve Ar-Ge çalışmalarına daha fazla kaynak ayrılması gerektiğini söz eden Gürer, tarımın ülke geleceği için vazgeçilmez bir alan olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“TARIM GELECEĞİMİZDİR. BESİN OLMADAN ÖMÜR OLMAZ”

“Üreticinin, çiftçinin ve besicinin bu alanda varlığını sürdürebilmesi sağlanmalı. Tarımın sıkıntıları çözülebilir lakin bunun için iktidar tarafından çiftçiden yana siyasetler geliştirilmesi gerekir. 22 yıl ülkeyi yöneten AKP iktidarı nihayet planlamadan kelam etmeye başladı. Tarım sayımı da bir an evvel tamamlanıp hakikat datalar açıklanmalıdır.Gerçeği görmeden tarımda sorun çözülemez. Çiftçi,besici refahı sağlanmadan tarımın geleceği sıkıntısız olur denemez.”