AKP’li milletvekilinden pişkin sözler: İsyan etmek sizin mesleğiniz mi?

AK Parti Artvin Milletvekili Faruk Çelik, Arhavi’de düzenlenen partisinin 7. Olağan Genel Heyeti’nde, Arhavi’deki maden ve HES projeleri hakkında yaptığı açıklamalar dikkat çekti. Çelik, “Arhavi’de maden “haydi yürüyelim’, Arhavi’de HES’ler “yürüyelim’, yürümeyin yazık ayakkabılarınıza diyoruz, yok yeniden yürüyorlar. Anlamıyorlar, nasıl bir iştir bu ya? Konuşmak varken, karşılıklı istişare varken, problemlere birlikte tahlil bulmak varken nedir bu inat, ben anlamıyorum. İsyan etmek sizin mesleğiniz mi?” dedi.

AK Parti Artvin Milletvekili Faruk Çelik, partisinin 7. Olağan Genel Şurası’nda konuştu. Çelik, Arhavi’de yapılan HES protestolarını eleştirerek, Maden Genel Müdürlüğü’nün Artvin’de gerçekleştirdiği toplantıyı kıymetlendirdi ve şunları söyledi:

“İSYAN ETMEK SİZİN MESLEĞİNİZ Mİ?”

“Efendim, Arhavi’de maden “haydi yürüyelim’, Arhavi’de HES’ler “yürüyelim’, yürümeyin yazık ayakkabılarınıza diyoruz, yok tekrar yürüyorlar. Anlamıyorlar, nasıl bir iştir bu ya? Arkadaş, konuşmak varken, karşılıklı istişare varken, problemlere birlikte tahlil bulmak varken nedir bu inat, ben anlamıyorum. İsyan etmek sizin mesleğiniz mi? Arhavi’de maden yok, olmayacak. “Yine de yürüyeceğiz’, yürü be kardeşim, ne diyeyim ben sana. Bu hastalık halini almış bunlar sizde. Konuş, gel konuşalım. Maden Genel Müdürlüğü’nü Artvin’e getirdik, siz gitmeyin dedim, zahmet etmeyin, hepsini ayağınıza getireceğim dedim. Maden Teknik Genel Müdürlüğü Artvin’e geldi, bütün teknik adamlar oturdu ve artık soruları sorabilirsiniz, özgür dedim.”

“AMA KEDER O DEĞİL, KAYGI ELLERİNDE SİYASET GERECİ YOK”

Çelik, Artvin’de yüzde 72 maden alanı olduğu tezlerine da şu biçimde karşılık verdi:

“Artvin’de işletme ruhsatlı yani maden çıkarılan alan yüzde bir bile değil, binde iki. Arama ruhsatlı alan yüzde 22. Arama ruhsatlarından yalnızca 500 adedinden bir tanesi işletmeye dönüyor. Keşke Türkiye’de madenler çok olsaydı da memleketin zenginlikleri gün yüzüne çıksaydı fakat bu türlü bir şey yok. Afaki biçimde var olan birtakım imkanları öbür yerlere çekerek burada olmadık mevzuları öbür yere taşıyorlar. Bu bahiste öteki şeyler de var, lakin artık söylemiyorum. Yeri gelince söyleyeceğim. Bu kolay bir olay değil, milletin ekmeğiyle oynamayız. Tabiat bizim üniversitemizdir, aromatik bitkiler üniversitesidir. Burayı biz organik olarak nasıl daha da güçlendiririz ve ülkenin gündemine taşırız? Biz burada burayı zehirleyecek bir işin içinde olur muyuz? Ama keder o değil, kaygı ellerinde siyaset materyali yok, bir şey yakalayıp bunun üzerine siyaset yapmaya çalışıyorlar. Cumhurbaşkanının dediği üzere, ‘Başarılı olamayacaksınız zira AK takımlar dimdik ayakta.’

“HES, KÖYLÜYE VE TABİATA ZİYAN VERMEMELİ”

Çelik, HES projelerine de değinerek, “Şimdi dediler ki “HES var’. HES ile ilgili kararımız şu; şayet köylüye ziyanı varsa, bitkiye ziyanı varsa, köylü balkonunda oturduğunda su akarken suyu kesiliyorsa, o hoşluklar yok oluyorsa, o balıklarımız yok oluyorsa, burada HES olmaz, arkadaş, mümkün değil. Pekala, HES nerede olur? Bomboş dere, ne bahçe var, ne konut var. Orada suyun bir yerden bir yere taşınmasının hiçbir şeye ziyanı yoksa, oturalım, birlikte değerlendirelim. Bunun muhalefeti iktidarı değil, herkese kapımız açık. Yanlışsız yerde ülke kaynaklarını hakikat kullanalım, yanlışsa pürüz olalım diyoruz. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az” sözünü kullandı.