Avrupa Birliği, ABD’nin tesiri altındaki bölgelerde ticari gücünü genişletiyor. 17 Ocak’ta AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen liderliğinde, Meksika ile yenilenen hür ticaret muahedesinin imzalandığı duyuruldu. Bu adım, ABD’nin yeni başkanı Donald Trump’ın yemin merasiminden sadece üç gün evvel geldi. AB, bu mutabakatla hem ekonomik hem de jeostratejik manada dikkat çeken bir muvaffakiyete imza attı.

Bu muahede, daha evvel Güney Amerika ülkeleri (Arjantin, Bolivya, Brezilya, Paraguay, Uruguay ve süreksiz olarak askıya alınan Venezuela) ve Kanada ile yapılan ticaret mutabakatlarının akabinde AB’nin Amerika kıtasındaki tesirini güçlendiriyor. Bilhassa Kanada ile imzalanan CETA mutabakatının akabinde, AB, Kuzey Amerika Hür Ticaret Alanı’nda (NAFTA) daha fazla kelam sahibi oldu.

AB’NİN YEŞİL DÖNÜŞÜM GAYELERİ İÇİN MEKSİKA’NIN ÖNEMİ

Meksika’nın sahip olduğu çinko, bakır, antimon ve manganez üzere kaynaklar, bilhassa AB’nin Yeşil Mutabakat amaçları açısından kritik ehemmiyette. Bu metaller, yüksek teknolojiden güç depolama sistemlerine kadar geniş bir kullanım alanına sahip. Mutabakatın duyurulması, Avrupa Parlamentosu’nda büyük bir memnuniyetle karşılandı. Dış İlişkiler Komitesi Başkanı David McCallister, bu mutabakatın AB ile Meksika ortasında siyasi diyalogu güçlendireceğini ve iş birliğini artıracağını belirtti.

TRUMP’A BİLDİRİ MI?

Trump idaresinin muhtemel gümrük savaşı tehditlerine karşı, AB’nin bu ticaret atağı güçlü bir muhafaza kalkanı oluşturuyor. Von der Leyen’in bu muahedeyi hayata geçirmesi, hem AB’nin stratejik sabrını hem de ticari maharetini gözler önüne serdi. Lakin, bu muahedenin büsbütün hayata geçmesi için AB üye ülkelerinin onayı bekleniyor.