Kamburlukla ilgili uzmanlardan kritik öneriler! Skolyoz’u tarihe gömmek için mucize tavsiyeler

Skolyoz, omurganın 10 dereceden fazla yana eğilmesiyle karakterize edilen bir deformite olarak, dünya genelinde her yıl milyonlarca insanı etkiledi. Bilhassa çocukluk ve ergenlik devrinde ortaya çıkan bu durum, erken teşhis edilmediğinde önemli sıhhat meselelerine yol açabiliyor.

Uzmanlar, erken teşhisle skolyozun denetim altına alınabileceğini ve birçok hadisenin cerrahi müdahale olmadan yönetilebileceğini belirtti.

Son bilimsel araştırmalar ve milletlerarası uzmanların görüşleri, skolyoz tedavisinde erken teşhisin kritik ehemmiyetini bir kere daha gözler önüne serdi.

ERKEN TEŞHİSİN GÜCÜ: %90 MUVAFFAKİYET ORANI

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanları, erken teşhisin skolyoz tedavisindeki tesirini çarpıcı bir formda ortaya koydu:

“Erken teşhis konulan skolyoz hadiselerinin %90’ı cerrahi müdahaleye gerek kalmadan denetim altına alınabiliyor.”

Uzmanlar, bilhassa 10-16 yaş aralığında görülen skolyozun, kız çocuklarında erkeklere oranla sekiz kat daha fazla risk taşıdığını ve eğriliğin ilerleme ihtimalinin yüksek olduğunu vurguladı.

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanları da erken teşhisin ehemmiyetine vurgu yaparak, “Skolyoz, erken teşhisle omurgadaki sorunların önüne geçilebilir ve tedavisi mümkündür. Ebeveynler, çocuklarının omurga sıhhatini sistemli olarak denetim ettirmeli ve uygun spor aktivitelerine yönlendirmeli” dedi.

Yüksel, yüzme, yoga ve pilates üzere aktivitelerin omurgayı güçlendirdiğini ve çocukların hem fizikî hem de ruhsal gelişimine katkı sağladığını belirtti.

BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR NE DİYOR?

Uluslararası alanda yapılan araştırmalar, skolyozun toplumda %2-3 oranında görüldüğünü ve idiopatik (nedeni bilinmeyen) skolyozun tüm olayların %80’ini oluşturduğunu gösterdi.

ABD’deki Scoliosis Research Society (SRS) tarafından yayımlanan bilgilerine nazaran, 10-20 derece ortasındaki hafif skolyoz hadiselerinde fizik tedavi ve sistemli takip, eğriliğin ilerlemesini durdurmada %85 oranında tesirli. 20-40 derece ortasındaki olaylarda ise korse tedavisi, omurganın daha fazla eğilmesini önlemede %70 muvaffakiyet sağlıyor. Fakat 40 derecenin üzerindeki eğriliklerde cerrahi müdahale çoklukla kaçınılmaz hale geldi.

İngiltere’deki Oxford Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Jeremy Fairbank, skolyoz tedavisinde erken teşhisin uzun vadeli komplikasyonları azalttığını belirtti. Fairbank, “Erken periyotta tespit edilen skolyoz, yanlışsız müdahalelerle akciğer işlevlerini ve hayat kalitesini koruyor. Bilhassa ergenlik çağındaki süratli büyüme devirlerinde tertipli taramalar kritik ehemmiyet taşıyor” dedi.

Benzer formda, Johns Hopkins Üniversitesi Ortopedi Bölümü’nden Dr. Paul Sponseller, skolyozun genetik yatkınlıkla bağlı olduğunu ve ailesinde skolyoz hikayesi olan bireylerin daha dikkatli izlenmesi gerektiğini vurguladı.

TEDAVİ SİSTEMLERİ VE YENİLİKÇİ YAKLAŞIMLAR

Skolyoz tedavisinde eğriliğin derecesi, hastanın yaşı ve semptomların şiddeti tedavi planını şekillendirdi.

Hafif olaylarda (10-20 derece) fizik tedavi antrenmanları ve pozisyonlama önerilirken, orta dereceli olaylarda (20-40 derece) korse tedavisi devreye girdi.

Korse, bilhassa Boston korsesi (TLSO) üzere modellerle, omurganın eğrilmesini engellemede tesirli bir formül olarak kabul edildi.

Uzmanlar, korsenin günde 23 saat kullanılması gerektiğini ve nizamlı takibin koşul olduğunu belirtti.

Cerrahi müdahale ise çoklukla 40 derece üzerindeki eğriliklerde gündeme geliyor.

Uzmanlar, skolyoz cerrahisinde minimal invazif yolların giderek yaygınlaştığını söz etti.

“İpli skolyoz cerrahisi” (Vertebral Body Tethering – VBT) üzere yenilikçi teknikler, omurganın hareketliliğini koruyarak eğriliği düzeltmeyi hedefledi. Lakin bu sistemin komplikasyonları ortasında vida gevşemesi ve enfeksiyon riski yer aldı.

EBEVEYNLERE VE ÖĞRETMENLERE ÇAĞRI

Uzmanlar, skolyozun erken teşhisinde ailelerin ve öğretmenlerin rolüne dikkat çekti. Omuzlarda asimetri, kürek kemiklerinde eşitsizlik, kalçada yükseklik yahut bacak uzunluğu farkı üzere belirtiler, skolyozun birinci işaretleri olabilir.

Uzmanlar, “Haftada bir defa yapılan kolay postür denetimleri, erken teşhiste büyük fark yaratıyor. Okul sıralarında ergonomik düzenlemeler ve gerçek çanta kullanımı da omurga sıhhatini muhafazada kritik” dedi.

Skolyoz Farkındalık Ayı kapsamında, uzmanlar ebeveynleri çocuklarının omurga sıhhatini nizamlı olarak denetim etmeye ve kuşkulu durumlarda bir ortopedi yahut fizik tedavi uzmanına başvurmaya çağırıyor.

Erken teşhis, yalnızca tedavi muvaffakiyetini artırmakla kalmıyor, birebir vakitte çocukların sağlıklı bir geleceğe adım atmasını sağladı.