Dil de parmak izinin olduğu ortaya çıktı
İnsan bedeni, her bireye has biyometrik izlerle dolu bir hazine. Parmak izlerinin eşsizliği uzun müddettir bilinirken, bilim dünyası artık lisan, retina, kulak yapısı ve ses üzere öbür özelliklerin de birebir derecede eşsiz olduğunu keşfetti. Bu özellikler, adeta birer biyolojik imza üzere, bireyleri tanımlamak için emniyetli birer araç olarak öne çıktı.
Bilim insanları bu özellikleri biyometrik teknolojilerde ihtilal oluşturacak birer anahtar olarak kıymetlendirdi.
DİLİN EŞSİZ HARİTASI
Dil, yalnızca tat alma ve konuşma organı değil, birebir vakitte her bireyde eşsiz bir yapıya sahip.
İngiltere’deki Oxford Üniversitesi’nden biyometrik uzmanı Dr. Anil Jain, dilin yüzey dokusu, formu ve kas yapısının bireye mahsus olduğunu belirterek, “Dilin üzerindeki papilla desenleri, parmak izine emsal biçimde, her bireyde farklı bir harita oluşturuyor. Bu, biyometrik kimlik doğrulama için güçlü bir potansiyel sunuyor” dedi.
Yapılan araştırmalar, lisanın yüzeyindeki mikroskobik farklılıkların, iki kişinin lisanını büsbütün tıpkı olmaktan çıkardığını gösterdi. Bu özellik, bilhassa yüksek güvenlik gerektiren sistemlerde parmak izine alternatif olarak değerlendirildi.
Örneğin, Japonya’daki Tokyo Üniversitesi’nde yürütülen bir çalışma, lisan tarama teknolojisinin %99,8 doğruluk oranıyla kimlik doğrulama yapabildiğini ortaya koydu.
RETİNA VE İRİS: GÖZDEKİ EŞSİZ KODLAR
Gözün art kısmındaki retina, karmaşık damar yapısıyla her bireyde farklı bir desen sergildi. Misal formda, göze renk veren iris katmanı da bireye mahsus bir biyometrik harita sundu.
ABD’deki Carnegie Mellon Üniversitesi’nden biyometrik güvenlik uzmanı Dr. Marios Savvides, “İris tarama teknolojisi, parmak müsaadeden bile daha sağlam. Zira iris desenleri, hayat boyunca değişmiyor ve taklit edilmesi neredeyse imkansız” dedi.
Savvides’in grubu, iris tarama sistemlerinin kusur hissesinin milyonda teğin altında olduğunu belirtti.
Havalimanları ve yüksek güvenlikli tesislerde yaygın olarak kullanılan retina ve iris taramaları, artık akıllı telefonlarda bile kendine yer buldu.
KULAK YAPISI: DOĞAL BİR HARİTA
Kulak kepçesinin biçimi de biyometrik tanımlama için güçlü bir aday. Her bireyin kulağındaki kıvrımlar ve girintiler, parmak izi üzere eşsiz bir desen oluşturdu.
İngiltere’deki Southampton Üniversitesi’nden Dr. Mark Nixon, kulak biyometrisinin yaşla birlikte minimal değişiklik gösterdiğini, lakin bu değişikliklerin kimlik doğrulama için sorun yaratmadığını belirtti. Nixon, “Kulak yapısı, bilhassa yüz tanıma sistemleriyle entegre edildiğinde, yüksek doğruluk oranları sunuyor” dedi.
SES: FERDÎ FREKANS İMZASI
Ses telleri, akciğer kapasitesi ve ağız içi yapısı üzere faktörler, her bireyin sesini eşsiz kıldı.
ABD’deki MIT Media Lab’dan Dr. Alex Pentland, ses tanıma teknolojilerinin parmak izi kadar emniyetli olduğunu vurgulayarak, “Ses, yalnızca tonuyla değil, frekans ve tını özellikleriyle de bireye mahsus bir kimlik sunuyor” dedi.
Günümüzde bankacılık ve güvenlik sistemlerinde ses tanıma teknolojileri giderek yaygınlaştı.
Örneğin, HSBC’nin tanıttığı ses tanıma sistemi, müşterilerin kimliğini saniyeler içinde doğrulayabildi.
BİYOMETRİK GELECEK: GÜVENLİK VE ETİK TARTIŞMALAR
Bu eşsiz özellikler, güvenlik sistemlerinden sıhhat hizmetlerine kadar geniş bir kullanım alanına sahip. Lakin uzmanlar, biyometrik bilgilerin toplanması ve saklanması konusunda etik tartışmaların da büyüdüğünü belirtti.
Londra Üniversitesi’nden data kapalılığı uzmanı Dr. Sandra Wachter, “Biyometrik bilgiler, yanlış ellerde önemli mahremiyet ihlallerine yol açabilir. Bu teknolojilerin geliştirilmesi kadar, inançlı saklanması da kritik” ikazında bulundu.
Avrupa Birliği’nin Genel Data Muhafaza Tüzüğü (GDPR) üzere düzenlemeler, bu tıp dataların korunması için sıkı kurallar getirdi.
VÜCUDUNUZUN SAKLI KODLARI
Parmak müsaadeden lisana, retinadan sese kadar bedenimiz, bizi eşsiz kılan bir dizi biyometrik harita barındırdı.
Bilim dünyası, bu özelliklerin güvenlikten tıbbi teşhise kadar pek çok alanda ihtilal yaratabileceğini öngördü. Lakin bu teknolojiler, etik ve saklılık tartışmalarını da beraberinde getirdi. Bedeninizin kapalı haritaları, hem sizi tanımlıyor hem de geleceğin teknolojisini şekillendirdi.
