Çalışanlar dikkat! Kıdem tazminatında detaylar ortaya çıktı

Çeşitli sıhhat sıkıntıları gerekçesiyle işten ayrılmak zorunda kalan vatandaşların kıdem tazminatı alabilmesi için birtakım ön şartları sağlaması gerekiyor.

Çalışanların kendi isteğiyle işten ayrılması durumunda kıdem tazminatı Hakkı da ortadan kalkıyor lakin sıhhat sıkıntıları üzere özel durumlar kelam mevzusuysa makul yasal koşulların sağlanmazsa durumunda durum yine değerlendirilebiliyor.

Sağlık gerekçesiyle işten ayrılmak zorunda kalan bir çalışanın kıdem tazminatını hak kazanabilmesi için birtakım yasal düzenlemeler ve uygulamalar bulunuyor.

Habertürk muharriri Ahmet Kıvanç’ın aktardığı bilgilerine nazaran; 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. unsuru uyarınca, yapılan işin personelin sıhhati yahut yaşayışı için tehlike oluşturması durumunda personel, kendi isteğiyle işten ayrılabilir ve bu durumda kıdem tazminatına hak kazanır.

HEYET RAPORU ZORUNLULUĞU
Ancak bu haktan yararlanabilmek için, çalışanın sıhhat durumunun yaptığı işle direkt temaslı olduğunun belgelenmesi gerekir. Bunun için:

*Hastalığa dair uzman doktorlardan oluşan sağlık kurulu (heyet) raporu alınmalıdır.

*Bu raporda, işin niteliğinden kaynaklanan nedenlerle çalışanın sıhhati ya da ömrü açısından tehlike oluştuğu açıkça belirtilmelidir.

İŞVEREN İTİRAZ EDEBİLİR

İşveren, alınan heyet raporuna itiraz ederse husus mahkemeye taşınabilir. Mahkemeye taşınması durumunda,mahkeme, iş güvenliği konusunda uzman uzmanlar eşliğinde yeni bir kıymetlendirme yapılmasını talep edebilir.Yeni rapor, emekçinin rahatsızlığının iş yerindeki şartlarla ne ölçüde ilgili olduğunu tespit etmek üzere hazırlanır.

Mahkemenin uygun bulduğu bu rapor doğrultusunda kıdem tazminatına hükmedilebilir. Lakin yapılan iş ile sıhhat sorunu ortasında direkt bir bağ kurulamıyorsa, personelin sıhhat münasebeti tek başına kıdem tazminatı hakkı doğurmaz. Örneğin, iş dışı nedenlerle gelişen bir kalp rahatsızlığı bu kapsamda kıymetlendirilmez.