Lav, yeraltındaki magmanın yüzeye çıkmış hâlidir. Magmanın soğuyarak katılaşması lav akıntıları ve volkanik kayalar oluşturur.

Lav sıcaklığı çoklukla 700 ile 1200°C ortasındadır. Bu sıcaklık sayesinde lav, etrafındaki malzemeleri süratle eritebilir.

Akışkan lavlar daha az silis içerir ve geniş alanlara yayılarak bazalt tipi volkanik kayaları oluşturur.

Yoğun ve yapışkan lavlar, daha fazla silis içerdiği için yavaş hareket eder ve dik yamaçlı volkanlar oluşturur.

Lavın akış suratı, içerdiği gaz ölçüsüne ve kimyasal bileşimine nazaran değişiklik gösterir. Gazlar çıktıkça akış hızlanır.

Lav yüzeye çıktığında, soğuyarak kabuk oluşturur. Bu kabuk altındaki akışı koruyarak volkanik alanları genişletebilir.

Lav, kimyasal bileşimine nazaran bazaltik, andezitik yahut riyolitik üzere çeşitlere ayrılır. Her biri farklı volkanik özellikler gösterir.

Bazaltik lav, düşük viskozitesi sayesinde süratle akar ve Hawaii üzere kalkan volkanlarda yaygın olarak görülür.

Andezitik lav, daha yapışkandır ve stratovolkanlarda sıkça rastlanır. Bu tıp lavlar, patlamalara eğilimlidir.

Riyolitik lav, en yapışkan olanıdır ve patlayıcı volkanik aktivitelerde bulunur. Daha az görülür.

Lav ırmakları, volkanik patlamalardan sonra oluşur ve yüzeyde akarak yeni kaya katmanları bırakır.

Lav tünelleri, akış halindeki lavın yüzeydeki soğumayla iç kısmının akmaya devam etmesiyle oluşur.

Lav tarlaları, geniş bir alana yayılan ve soğuyarak katılaşmış lav katmanlarıdır. Birçok bitki çeşidi için güçlü bir hayat ortamıdır.

Hawaii’deki Mauna Loa, daima lav akışlarıyla dünyadaki en büyük etkin volkan olarak bilinir.Lavlar, kül konileri oluşturmak için süratle soğuyarak katman katman birikir ve yeni volkanik formlar meydana getirir.

Lavlar, kül konileri oluşturmak için süratle soğuyarak katman katman birikir ve yeni volkanik biçimler meydana getirir.

Lavda bulunan mineraller, kayaç tiplerini belirler. Demir ve magnezyum açısından varlıklı lavlar daha koyu renkte olur.

Lavdan yayılan sülfür gazları, asit yağmurlarına neden olabilir ve çevresel tesirler oluşturabilir.

Lav, suyla temas ettiğinde süratle soğur ve buharlaşarak büyük gaz bulutları oluşturur.

Lav akışları, ormanlık alanlarda büyük yangınlar çıkarabilir ve geniş alanlarda hayatı tehdit edebilir.

Lavın volkanik patlamalardan sonra oluşturduğu sertleşmiş kaya katmanları, binlerce yıl boyunca tabiat olaylarına dayanabilir.

Lavın yavaş akması, beşerler için kaçış müddeti sağlar. Lakin süratli lav akışları önemli tehdit oluşturur.

Lavlar soğuyarak taşlaşınca obsidyen üzere volkanik camlar ve tüf üzere hafif kayalar oluşturur.

Lav akışları, ormanlık alanları kaplayarak ekosistemi dönüştürür ve yeni toprak oluşumuna katkı sağlar.

Lav soğuduğunda, yer çekimi ve öbür tabiat olaylarıyla kırılarak yeni kaya oluşumlarına yer hazırlar.

Bazı lav akıntıları, akarken topaklanarak tüf ismi verilen gözenekli kayaçlar oluşturur.

Bazı lav akıntıları, akarken topaklanarak tüf ismi verilen gözenekli kayaçlar oluşturur.

Jeotermal güç, volkanik bölgelerdeki lav akıntılarından elde edilebilir ve yenilenebilir bir güç kaynağıdır.

Lavdan çıkan volkanik kül, tarım için verimli bir taban oluşturarak ekosistemi olumlu etkileyebilir.

Lav katmanlarının tahlil edilmesi, geçmiş volkanik aktivitelerin anlaşılmasına yardımcı olur.

Lav akıntılarının soğuması, bazalt sütunları üzere enteresan jeolojik yapılar oluşturur.

Yanardağ patlamaları sonucu ortaya çıkan lav, yeni kara kesimlerinin oluşmasına yol açabilir.

Su altı volkanlarından çıkan lavlar, okyanus tabanını genişleterek yeni deniz altı yapıları oluşturur.

Lavdan çıkan gazlar, atmosferdeki gaz oranını etkileyerek iklim değişikliklerine katkıda bulunabilir.

Lavın vakitle soğuması ve erozyona uğraması, verimli toprak oluşumuna katkıda bulunur.

Lav patlamaları sonrası yeni adalar oluşabilir. Bu durum, deniz ömründe yeni ekosistemlerin gelişmesine imkan tanır.

Lav akıntılarının oluşturduğu jeolojik yapılar, bilim insanları için tabiat olaylarını gözlemleme açısından eşsiz bir fırsattır.

Yüzeye çıkan lavda bulunan elementler, farklı renklerde lav oluşumuna neden olur.

Lav, bitki örtüsü üzerinde yok edici bir tesir yapabilir; ancak uzun vadede bitkiler için varlıklı mineraller sağlar.

Lav akıntıları, volkanik kayaçları şekillendirir ve çevresel değişimleri hızlandırarak yeni doğal alanlar oluşturur.

Lavlar ve volkanik patlamalar, dünya tarihini şekillendiren güçlü doğal olaylardan biridir. Bu süreçler, tabiatın gücünü gözler önüne serer.