Genelkurmay eski İstihbarat Daire Başkanı Pekin Bahçeli’nin çıkışını değerlendirdi: Bu sürecin bedeli ne!

Fatih Erboz / Yeniçağ

Türk kamuoyunda son devirde siyasetçilerden gelen açıklamaların akabinde yeni tahlil sürecine ait tartışmalar devam ediyor.

Yapılan açıklamaların yeni tahlil sürecinin altını dolduracak nitelikte olmadığını kaydeden Genelkurmay eski İstihbarat Daire Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, “Eğer yeni bir tahlil süreci olacaksa bunun altının net bir halde doldurulması gerekir. Terörist Öcalan’ın konuşma yapmasıyla sorun çözülecek mi? Terörist Öcalan özgür kalırsa sorun çözülecek mi? Yeni bir tahlil süreci başlatılacaksa bunun çerçevesi nasıl olacak? Bu soruların altı doldurularak şayet tahlil sürecine başlanacaksa açıkça bu tabir edilmeli. Bu yapılmıyor. Yalnızca siyaset kurumunun yaptığı açıklamalardan bir grup ipuçları elde ediliyor. ABD ve İngiltere başta olmak üzere bu süreci destekleyenler, yani genel olarak batı tahlil süreci olduğu takdirde örneğin Ortadoğu’daki, Güney Kafkasya’daki, Doğu Avrupa’daki, Doğu Akdeniz’deki çıkarlarından ne kadar taviz verecekler? Türkiye neyin karşılığında bu süreci başlatacak? Bu soruların yanıt bulması gerekiyor. Yapılan açıklamalardan anladığımız yalnızca Türkiye’nin içine dönük bir süreç olacak, Türkiye bölgedeki çatışmalı ortam içeresinde sonlarını koruyacak, yurt içindeki Kürt kökenli Türk vatandaşlarına bir kadro haklar verilerek bu sorunun bölgesel boyutu farklı bir yerde ele alınacak. Yani Türkiye, ortaya hiçbir öbür aktörün girmesine müsaade vermeden kendi içinde sorunu çözüp, öbür ülkelerdeki Kürtlerin problemlerini diğer bir tabanda ele alacak, bu sonuç çıkıyor. Fakat bu kâfi olacak mı? Bunun için hazırlık yapılmış olması gerekiyor” dedi.

İsmail Hakkı Pekin Paşa’dan çarpıcı tespit: İsrail’in hücumları sonlar değişene kadar sürecek!

Suriye ile olağanlaşmanın yol haritası. E. Korgeneral Pekin YENİÇAĞ’a anlattı

TERÖRİST ÖCALAN HÜR KALIRSA SORUN ÇÖZÜLECEK Mİ?

Türk siyasetinde son periyotta yine başlayan yeni tahlil süreci tartışmalarının altının hala doldurulamadığına dikkat çeken Pekin, şunları söyledi:

“Türk siyasetinden bir ekip açıklamalar geliyor. Bu açıklamalara nazaran yeni tahlil sürecine ait ipuçları elde ediyoruz. Burada dikkat edilmesi gereken birinci öge nasıl bir süreç olacak? Bunun maliyeti ne olacak? Türkiye’ye bu sorun üzerinden dayatma yapılarak bir şekillendirme süreci yaşatılmak isteniyor. Bunu görebiliyoruz. Şayet bir tahlil süreci başlayacak olursa bunun maliyetinin ne olacağını bilmemiz gerekiyor. Siyasetten gelen açıklamalar kâfi değil. Terörist Öcalan’ı özgür bıraktıktan sonra sorun çözülmeyecek sonuçta. Bunun milletlerarası boyutu da var. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye şayet bir tercih yaparak kendi içinde sıkıntıları çözüp, bölgesel ölçekte faturanın kendisine kesilmemesi için bir atak yapacaksa bunun da açıkça kamuoyu ile paylaşılması gerekir bana nazaran. Şu ana kadar yapılan açıklamalardan edindiğimiz izlenim de bu sürecin yalnızca Türkiye içindeki aktörlerle hudutlu kalacağı tarafında.”

DÖRT AYAKLI SÜREÇ

Türkiye’deki aktörle hudutlu bir tahlil sürecinde terörist Öcalan ve Dem Parti yetkililerinin muhatap alınacağı sonucu çıkarılacağını belirten Pekin, “Eğer Türkiye kendi içine yönelik bir adım atacaksa o vakit terörist Öcalan ve Dem Parti yetkilileri muhatap alınacak demektir. Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada Kuzey Suriye ve Kuzey Irak’taki terör baronlarını dikkate almıyoruz sözlerine vurgu yapıyor, o vakit Kandil olarak bildiğimiz terör yapılanmasının içinde olanlar ile görüşülmeyecek demektir. Tıpkı halde Avrupa’daki yapılanmanın başındaki bölücülerle görüşülmeyecek demektir. O vakit Türkiye’nin planını dört basamakta şekillenir; Kandil muhatap kabul edilmeyecek, Öcalan ile görüşülecek, Dem parti ile görüşülecek fakat aynı zamanda Dem Parti Kandil ve terör örgütünün öbür yurt dışı ayağı ile görüşmeyecek, Türkiye’de bir ekip haklar Kürt kökenli vatandaşlara verilecek. Bunun sonucunda Türkiye bölgedeki çatışma ortamı içeresinde kendi hudutlarını müdafaa altına alacak. Bu da tekrar iktidarın açıklamalarından çıkardığımız sonuca nazaran, Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’deki güvenlik jenerasyonu tamamlanacak manasına gelir. Ayrıyeten Kuzey Irak’taki KDP ile görüşülür. KYB PKK’yı desteklediği ve İran ile görüştüğü için dikkate alınmaz. Şu ana kadar siyaset kurumdan gelen açıklamalardan anladığımız bu. Bu süreçte birden teğe hayata geçirilmez, yavaş yavaş vakte yayılarak hayata geçirilir. Bu plan yapıldıysa o vakit dış boyut külliyen engellenmeli. Bu noktada bu bağlantı ağının kesilmesi değer kazanır süreç açısından. Tıpkı vakitte Suriye’de ve Avrupa’da olanların ne olacağını da ister istemez düşünmeniz gerekir” diye konuştu.

TERÖR İLE ŞEKİLLENDİRMEK İSTEYEN BATI VAR

Sorunun bölgesel ve milletlerarası boyutunun da bulunduğunu kaydeden Pekin, şunları tabir etti:

“Türkiye dışında yaşayanlar ne olacak? Kandil’dekilere nasıl tahlil bulunacak? Avrupa’dakilere nasıl bir tahlil bulunacak? Rusya ile alakalarda bilhassa Suriye’ye bakıldığında nasıl bir hal ortaya konacak? HTŞ ne olacak? Suriye’de bir devletçik kurulmasının önüne geçilemezse o vakit bu devletçiğin hudutları Türkiye’nin hudutlarından mı, yoksa tampon bölgenin çabucak altından mı başlayacak? Tampon bölgeye Suriye Ulusal Ordusu’nu yerleştirseniz bile HTŞ’nin İdlib’deki varlığı ne olacak? Buna Rusya ve Suriye sorun olarak bakıyor. İngiltere, ABD, İsrail başta olmak üzere batılı ülkeler bu süreç başlayınca Türkiye’nin çıkarlarının bulunduğu Ortadoğu, Doğu Akdeniz, Doğu Avrupa, Güney Kafkaslar bölgelerinde Türkiye’nin lehine çıkarlarından vazgeçerler mi? Bunların hesabı yapıldı mı? Batılı devletler çıkarlarından geri adım atmayacaklarına nazaran nasıl bir bölgesel plan hazırlanacak? Tüm bunları hazırlamadan bu türlü bir sürece giremezsiniz. Yani terörist Öcalan’ı bıraktınız, süreci başlattınız sorun büsbütün ortadan kalkmıyor. Batılı devletler her şeyden evvel bu sorunu Türkiye’ye dayatarak Türkiye’yi şekillendirmek istiyor, Türkiye’ye ekonomik baskılar kuruyor. Şayet Türkiye tahlil sürecine başlarsa ekonomik olarak kar mı elde edecek? Bunu da bilmiyoruz. Sonuçta söylenen kelamlar Türkiye’nin ana sorunlarına tahlil olmaktan uzak bir imaj çiziyor. Şayet tahlil süreci diyorsanız öncelikle altını bu belirttiğimiz mevzulara açıklık getirerek de doldurmanız gerekiyor.”

GARANTÖR DEVLET OLMAZ

Daha evvel yaşadığımız tahlil sürecinde bir garantör devlet olmadığını belirten Pekin, “Bir garantör devlet olmaz. Norveç’te ve Belçika’da yapılan görüşmeler oldu. Bu görüşmeler esnasında Norveç’te bulunan bir sivil toplum kuruluşu taban hazırlamıştı. Bu kuruluşu da ABD ve İngiltere destekliyordu. O vakit ki tahlil sürecini FETÖ kayıtları sızdırarak bozdu. ABD ve İngiltere de bunu istediler. O günlerde bunu çok konuştuk. Burada da bir garantör devlet olmaz. Türkiye bu sorunu nasıl çözeceğine ait şayet bahsettiğimiz biçimde bir plan hazırladıysa kamuoyundaki tartışmaların altını doldurmalı. Bir açıklama yapılmalı ve kamuoyu bu süreci bilmeli” dedi.