Yeniçağ Gazetesi: Kadınlarını geri bırakan toplumlar geride kalmaya mahkûmdur

Yeniçağ Gazetesi’nin bugünkü manşeti…

Gazetemizi okumak için tıklayınız…

TÜRKİYE, BAYAN CİNAYETİ AYIBINDAN KURTULAMIYOR

Anamız, bayanımız, ablamız, kız kardeşimiz, halamız, teyzemiz, hayatımız her şeyimiz dediğimiz bayanlar daima ikinci plana itildi. İstihdamda, eğitimde geri bırakıldı. Bu da yetmedi eşleri, sevgilileri, arkadaşları, anneleri, babaları, kardeşleri tarafından katledildiler.

8 Mart Bayanlar Günü’nü kutladığımız bugün, istatistikler bayanların içler acısı durumunu ortaya koyuyor. Bayanlarımızın yüzde 5,4’ü okuryazar değil. İş hayatına girebilenlerin sayısı 31,3. Birebir işi yapanlar ortasında bayanlar erkeklere nazaran, yüzde 20 daha az maaş alıyor. Her 5 yöneticiden yalnızca biri bayan. Yoksulluk yahut toplumsal dışlanma riski altında olan bayanların oranı %31,5. Yalnızca bu 2 ayda öldürülen bayan sayısı 68 oldu. Geçen yıl bu sayı 445’ti. Bayan Cinayetlerini Durduracağız Platformu 2025 Şubat Raporu’na nazaran, yalnızca şubat ayında erkekler tarafından 16 bayan öldürüldü, 21 bayan kuşkulu halde meyyit bulundu. Rapora nazaran, öldürülen 16 bayandan 3’ü boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, bağlantıyı reddetmek üzere kendi hayatına dair karar almak istemesi mazereti ile öldürüldü. Bir bayan oğlunun çalışmaması hakkında konuşması mazeretiyle öldürüldü. 12’sinin ise hangi mazeretle öldürüldüğü tespit edilemedi. 12 bayanın hangi mazeretle öldürüldüğünün tespit edilememesi, bayana yönelik şiddetin ve bayan cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur. Bayanların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp kuşkulu, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici önlemler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor.

Raporda şunlara yer verildi: Şubat ayında öldürülen 16 bayanın 4’ü evli olduğu erkek, 4’ü evvelden evli olduğu erkek, 3’ü oğlu, 2’si evvelce birlikte olduğu erkek, 1’i birlikte olduğu erkek, 1’i babası, 1’i akrabası tarafından öldürülmüştür. Bu ay bayanların %25’i evli olduğu erkek tarafından öldürüldü. Bayanların 11’i meskeninde, 2’si sokakta, 1’i ıssız bir yerde, 1’i işyerinde ve 1’i okul önünde öldürülmüştür. Bu ay öldürülen bayanların %69’u meskenlerinde öldürüldü. Bu ay öldürülen bayanların 9’u ateşli silahlarla, 5’i kesici aletle, 2’si boğularak öldürüldü. Bu ay öldürülen bayanların %56’sı ateşli silah ile öldürüldü.

2025 yılının “Aile Yılı” ilan edilmesiyle birlikte, bayanların kazanılmış haklarına yönelik hücumlar sürat kazandı. Siyasi iktidar, bayanları aile içinde ikincil bir pozisyona yerleştirmeye ve evlilik ile çocuk sahibi olma baskısını artırmaya çalışıyor. Bu yaklaşımın en somut örneklerinden biri, 14 Şubat’ta yapılan “Seviyorsan git evlen bence” paylaşımıdır. Lakin bayan haklarının zayıflatıldığı, yoksulluğun her geçen gün derinleştiği bir ülkede öncelik, yurttaşların refahı olmalıdır, evlenmek ve çocuk sahibi olmak değil.

Kadınların aile içinde karşı karşıya kaldıkları sıkıntılar görmezden gelinirken, mevcut iktidar bu gerçeklikten bihabermiş üzere hareket etmektedir. Halbuki datalar, bayanların birçoklarının aile içinde şiddete ve baskıya maruz kaldığını göstermektedir. 1 Mart 2024-1 Mart 2025 tarihleri ortasında 239 bayan, aile üyesi erkekler tarafından öldürülmüştür. Bu bayanlardan 154’ü evli oldukları erkekler, 26’sı babaları, 22’si oğulları, 27’si erkek akrabaları ve 10’u erkek kardeşleri tarafından öldürülmüştür. Bayanların hayat teminatını sağlayamayan devlet, artık de aile arabuluculuğu üzere uygulamalarla bayanları bu şiddet ortamında kalmaya zorlamakta ve yeni jenerasyonların de misal aile yapıları içinde büyümesini teşvik etmektedir.

Kadınları güçlendirmek yerine aileyi kutsallaştıran bu siyasetler, kız çocuklarını da gaye almaktadır. TÜIK tarafından yayınlanan evlenme ve boşanma istatistikleri, kız çocuklarının karşı karşıya kaldığı istismarı gözler önüne sermektedir. 2024 yılında, 16-17 yaş aralığında 9 bin 971 kız çocuğu, yetişkin erkeklerle evlendirilmiştir. Üstelik bu sayılar sadece resmi olarak kayıtlı olanları kapsamaktadır. Halbuki ülkemizde küçük yaşta zorla evlendirmelerin yaygın olduğunu ve pek birçoklarının resmi kayıtlara yansımadığını biliyoruz.

Hürriyetçi Eğitim Sen de, “8 Mart Dünya İşçi Bayanlar Günü” kapsamında 81 vilayette, 3 bin 418 bayan çalışanı kapsayan anket çalışması yaptı. Ankete katılan bayanların yüzde 70’i duygusal şiddet ve mobbinge maruz kaldığını tabir ederken, her 10 bayandan 6’sı kendini dışarıda inançta hissetmediğini belirtti.