Kadınlar atık eşyalara yeniden hayat veriyor!

Gaziantep’te “Sıfır Atık Projesi” kapsamında verilen el sanatları kurslarına katılan bayanlar, atıl ve atık durumdaki eserleri süreçlerden geçirerek yine iktisada kazandırıyor.

Merkez Şahinbey ilçesindeki Hasan Celal Hoş Gençlik Merkezinde açılan el sanatları kursuna katılan bayanlar, konutlarındaki ve etraflarından buldukları atık eşyaları toplayarak, ayrıştırıp tekrar kullanılabilir hale getiriyor.

Her gün bir ortaya gelen 20 bayan, toplanan atık materyallerden oluşturdukları yeni dizaynlarla oyuncak, tablo, bez bebek, saksı, abajur üzere eserler yapıyor.

Kursiyer Şife Şahin, kursa başladığından beri kazandığı hünerlerle diğerlerine ilham verdiğini söyledi.

Merkezde, kursiyer arkadaşlarıyla verimli vakit geçirdiğini belirten Şahin, şöyle konuştu:

“İnsan çok sıkılıyor ve hayatına bu türlü sanat eklemesi gerekiyor. Burada çok hoş işler yapıyoruz. Çok mutlu oluyorum ve bu aksesuarları da kullanıyoruz. Evvelden bilgisayar kursuna gidiyordum. Kurs bitince buraya geldim ve hocayla tanıştım. Burada atıl durumdaki şeyleri atmıyoruz. Hoş biçimde kullanıyoruz. Çöp denilenleri bile çok hoş biçimde süslüyoruz. İnsanları keyifli ediyorum üzere hissediyorum. El sanatlarını seviyorum, hatta bir bireye ikram ettiğimde çok seviniyor. Burası beni memnun ediyor. Tavsiyem, herkes yeni şeyler keşfetsin, bizler her şeyi başarabiliriz.”

“ÇÖPE ATTIĞIMIZ ŞEYLERİ DEĞERLENDİRİYORUZ”

Kursiyer Nilüfer Malkoç da evvelce meskende geçirdiği boş vakitleri, şu anda kursta kıymetlendirmekten mutlu olduğunu tabir etti.

Kursun, kendisine ve hemcinslerine gelişim fırsatı sunduğunu belirten Malkoç, şunları kaydetti:

“Kendimi geliştirip ileride iş imkanı oluşturmak istiyorum. Sıfır Atık Projesi’nde bir ortadayız. Çocuklar için oyuncak üzere şeyler de yapıyoruz. Çocuklarımı getirmiştim. Onlarla birlikte gelince ben de kaydoldum. İsteğim arttı ve hoşuma gitti. Oyuncak, çanta, toka, tablo yapıyoruz. Çocuklarımın bebekliğinden kalan takı ve oyuncaklarıyla işler yapıyorum. Çok hoş bir şey, çöpe attığımız şeyleri kıymetlendiriyoruz. Yaptığımız şeyler güzelimize gidiyor. Eserlerin eski halini görünce yaptığımız şeylerin o hale geleceğine inanamıyoruz. Şişe, kapak, kırılmış oyuncaklara kadar hepsini kıymetlendiriyoruz. Bir bayanın konutta boş vakit geçirmesindense bence en kıymetli şey kendini geliştirmesidir.”

“BURADA HAYATA BAKIŞ AÇIMIZI DEĞİŞTİREBİLİYORUZ”

Ev bayanı Seda Özusta ise bu tıp kursların toplumsal gelişim için değerini anlatarak, “Kova kapaklarından kullanmadığımız eşyalara kadar birçok şeyi kıymetlendiriyoruz. Plastik şişe kapaklarından maskot yapıyoruz.” tabirlerini kullandı.

Özusta, mesken bayanlarının bu üslup kurslarda yer almasının değerli olduğunu lisana getirerek, “Biz ne kadar kendimizi geliştirirsek toplum da o kadar gelişir. Meskende telefon tabletle vakit geçirmektense bu tıp alanlarda bulunmak, toplumsal gelişimimiz için çok değerli. İlerleyen yıllarda ne kadar öğrenir ve öğretirsek bizim için bir yarar kapısı da olabilir.” dedi.